Konu: Kelaynaklar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2007, 12:46   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kelaynaklar

KELAYNAKLAR İÇİN SON ŞANS
Necmettin BÜYÜKKILIÇ
Orman Bakanlığı
Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü

Bilindiği gibi kelaynaklar, dünyada nesli tükenmek üzere olan kuşlar arasındadır. Şu an itibariyle dünyada sadece Fas ve Türkiye’de koloni halinde yaşamaktadırlar. Fas’takiler 200 civarında, Türkiye’dekiler (Birecik ilçesinde) 50 civarındadır.

Kelaynakların bilimsel adı “Geronticus eremita”dır. Göçmen bir kuş olan kelaynaklar yüzyıllar boyunca hızlı bir şekilde azalmıştır. Eski Mısırlıların hiyerogliflerinde yer alan kelaynaklar, Avrupa Alplerinden 400 yıl önce kayboldular. Kitle halinde yok oluşlar 1950’lerden sonra zirai ilaçlar, özellikle DDT’nin kullanımıyla başladı. Türkiye’de, Birecik ilçemizde yaz aylarında 1950’li yıllarda binlerle ifade edilen rakamlar da bulunan kelaynaklar 1950’li yılların sonlarında bölgede uygulanan yüksek dozdaki tarımsal ilaçlama nedeniyle sayıları hızla azalmaya başlamıştır. 1989 yılındaki ölümlerle sayıları 100’ün altına düşmüştür. 2000 yılı itibariyle Birecik’teki Kelaynak sayısı 42’dir. Bu sayı da son derece kritik bir sayıdır. Beklenmeyen olağanüstü bir durumda bu nadide kuşları kaybetmemiz işten bile değildir. Bu nedenle yazımın başlığını “Son Kelaynaklar İçin Son Şans” diye koydum.

Evet, kelaynaklar belki kuşların en güzeli değildirler, ama onların çirkinliği ve tuhaf görünüşleri, onlara ayrı bir çekicilik kazandırır. Çıplak kafaları ve enselerindeki tüyleri ile komik bir görünüm kazanırlar. Ancak bunun yanında sağlam karakterli oluşları, vefalı ve beslenirken doğaya güvenleri, tek eşli ve hep aynı eşle çiftleşmeleri belki de günümüzde insanlar arasında olmayan davranış ve hasletlerdir. Belki de bu yüzden kelaynakların nesli tükeniyor. Siyah tüyleri bazen güneş ışığında, mor ve yeşil bir pırıltı alır. Uçarken gösterdiği süzülüş, zariflik ve çeviklik, Kelaynakların insanlara verdiği romantik ve şairimsi zevklerdir. Kelaynaklar, böcekler, çekirgeler, karıncalar, salyangozlar, kertenkeleler ve diğer bilmediğimiz haşaratla beslenmeleriyle doğadaki dengeyi korumakta, bu yönüyle aynı zamanda çevre dostu kuşlardır. Görüldüğü gibi nesli tükenmekte olan kelaynaklar, bugün insanların özlemle hasret duyduğu, tükenen duygulara sahiptir.

Bu özellikleriyle ve bu mevcut sayılarıyla kelaynaklar artık korunması gereken bir dünya doğa mirası niteliğindedirler. Türkiye için bunun ayrı bir önemi vardır. Yazımızın başında da belirttiğim gibi dünyada sadece Fas ve Türkiye’de mevcutturlar. Türkiye’de de sadece Birecik’te bulunan kelaynaklar, Şanlıurfa içinde ayrı bir öneme sahiptirler. Ceylan ve Kelaynak gibi iki ayrı doğa mirasına sahip Şanlıurfa ve dolayısıyla Şanlıurfalılar bu altın fırsatın farkındalar mı acaba? diye sorasım geliyor.

Birecik’teki kelaynaklar, sayılarının hızla azaldığı fark edildikten sonra 1977 yılında Orman Bakanlığı’nca koruma altına alınmaya başlamışlardır. Bu amaçla “Kelaynak Üretme İstasyonu” kurularak faaliyete geçirilmiştir. 1977 yılında iki yetişkin kelaynak ve 9 yavru korumaya alınarak üretilmeye başlanmıştır.Birecik’te halk arasında “ Keçelaynak “ da denilen kelaynakların neden Birecik’i seçtikleri de merak konusudur.Doğal yaşama ortamlarını burada bulabildikleri gerçeğinin yanı sıra ; bu sırrı şu anda yaşadıkları Fırat nehri kıyısındaki vadi boyunca uzanan ve şu anda koruma altına alındıkları istasyonda da bulunan kalker kayalarda aramak gerekir.Halk arasında bu kalker kayalıklarda bulunan “ kalsit “ maddesinin Kelaynak kuşlarının üreme gücünü arttırdığı söylenmektedir.Ancak bu söylenti ve inanış bilimsel olarak incelenip kanıtlanmamıştır.Kelaynak kuşları Birecikliler tarafından kutsal sayılmaktadır.Kuşların Şubat ortalarında gelişleri Birecikliler için ilkbahar müjdesi olarak kabul edilmekte ve bu nedenle de bereketin sembolü olarak görülmektedirler.Eskiden kurbanlar kesilerek karşılanan kelaynaklar için son yıllarda “ Kelaynak Festivali “ düzenlenmektedir.

  Alıntı ile Cevapla