Konu: Kelaynaklar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2007, 12:47   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kelaynaklar tek eşlidirler. Yani genellikle her sene aynı eşle yuva yapar ve aynı eşle çiftleşirler. Kelaynak kuşlarının ergin olanları yuva yaparlar ve yavrular beş yaşından sonra ergin hale gelmektedirler. Ömürlerinin 25-30 yıl arasında olduğu söylenmektedir. Genellikle mart ayı sonunda dişi kelaynak ilk yumurtasını yapıp; kuluçkaya yatar. İki ile dört arasında değişen yumurta sayısını dişi kelaynak, kuluçka esnasında tamamlar. Eşler yavru büyütmede olduğu gibi, kuluçkaya yatma görevini de paylaşırlar. 27-28 günlük kuluçka devresini eşler nöbetleşerek geçirirler. Kuluçka devresinin başlangıcında yuva daha tamamlanmamıştır. Yumurtalar üzerinde yatmamış olan kuş, sık sık uçarak yuva materyali getirir ve eşine takdim eder. Kuluçkada yatan kuşun son devresindeki hareketleri ve davranışları değişir. Bu değişim, yavrulardan gelen ses ve dokunun uyarılarıdır. İlk günlerde yavrular hiç yalnız bırakılmaz. Yatmakta olan kuş gagası ve başı ile zaman zaman altına gider ve kusma hareketleriyle yavrulara yiyecek verir. Daha sonraları yiyecek toplamaktan gelen ergin kuş getirdiği yiyeceği kendi midesinden yavrularınkine boşaltır. Yumurtadan çıkan 3-4 yavrudan genellikle 1 tanesi tüylenmeyi başarır (yaşar). Kelaynaklar çekirge, kertenkele, yılan, kurbağa, kurt, tırtıl ve çevredeki diğer böcekleri yiyerek beslenir. Birecik’teki kelaynaklar kışın kafese alındıklarında özel yem verilerek beslenmektedirler.

1879 yılında Türkiye’de incelemeler yapan ve Birecik’e de uğrayan İngiliz bilim adamı C.G.Dan Ford Kelaynakların burada yaşadıklarını tespit etmiştir.2000 yılı başı itibariyle Birecik’teki kelaynak sayısı 42 dir.Ancak 1991 yılından beri göç eden veya göçe gelen kelaynak kuşunun olmayışı ve 5-6 yıldan beri de çok az yavru oluşu ve doğan yavruların da ölmesi, tehlike sinyallerini beraberinde getirmiştir. Ayrıca Birecik Barajı ve Karkamış Barajları’nın inşa edilmesiyle -nehir yatağının kazılması sebebiyle burada bulunan ve kelaynakların doğal yaşama ortamlarını teşkil eden bitki adacıklarının yok olması- ayrı bir tehlike oluşmuştur. Bütün bu olumsuzluklarla kelaynaklar için gerçekten bir yok oluş tehlikesi belirmiştir. Bunun üstüne Şanlıurfa’da bulunan Orman Bakanlığı, Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürlüğü’nce konu, çeşitli etkinliklerle gündeme getirilmeye çalışılmış ve Birecik Kaymakamlığı’nın da gösterdiği duyarlılık sayesinde Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü harekete geçirilmiştir.Genel Müdürlüğümüzün çalışmaları sonucunda RSPR (İngiliz Kraliyet Kuşları Koruma Derneği) den ve Bird Life International’den iki kuş uzmanı Birecik’e gelerek gerekli incelemelerde bulunmuşlardır. Bu iki uzmanın tavsiyeleri ve Şanlıurfa MPAYH Başmühendisliği’nce alınan tedbirler sonucu 2001 yılı üretim döneminde çok olumlu bir gelişme yaşandı! 1991 yılından beri yavru almada yaşanılan sıkıntı bu yıl aşıldı ve 19 kelaynak yavrusu şu anda sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Böylece kelaynak sayısı 42 + 19 = 61’e ulaşmış bulunmaktadır. Son iki yıldır sürdürülen bu çalışmalar bu şekilde ciddi olarak devam ettirilse Birecik’teki popülasyonun çoğalması ve devam etmesi sağlanacaktır.

Kelaynaklar için bu gerçekten son şanstır. Bu son şansın iyi kullanılması gerekir. Bunun için kelaynaklara sahip çıkmamız lazımdır. Sadece Orman Bakanlığı olarak değil,yerel yönetim, halk-vatandaşlar ve doğa sevenler olarak.... Birecik’teki kelaynakların doğal yaşama ortamı olan vadi ve yakın çevresi koruma altına alınmalı, burada ekolojik tarım yapılmalıdır. Yani zirai ilaçlar kullanılmamalıdır. Orman Bakanlığı’nın ilgili birimlerinin de gerekli teknik ve bilimsel çalışmaları, daha rasyonel şekilde devam etmelidir. Dünyada nesli tükenen ve dünyadaki iki popülasyondan birine sahip olduğumuz kelaynakların turistik ve kültürel getirisi de Birecik ve Şanlıurfa olarak ayrıca değerlendirilmeli, bu yolda çalışmalar yapılmalıdır.


  Alıntı ile Cevapla