Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2007, 19:53   #1
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Tek taş bileziğin tahtına oturdu

Evlenme teklifleri tek taşla yapılıyor, düğünlerde bilezik yerine tek taş takılıyor. Türkiye'de bir kültür değişiyor

27.01.2007 13:17
De Beers Grubu'nun pazarlama kolu DTC'nin 11 yıllık pazarlama ve markalaşma çalışmaları, TV reklamları derken Türkiye'deki pırlanta satışları patladı.


Pırlanta, Hindistan'da kutsal kabul edilip tanrı heykellerine takılmış, bu sayede onların sonsuza kadar var olacakları düşünülmüş. Pırlanta, enerji, güç, güzellik ve uzun yaşamın özü sayılmış. Eski Yunan'da pırlantanın pırıltısının aşk alevini simgelediğine, Eski Roma'da ise pırlantanın Aşk Tanrısı Eros'un okunun ucu ve gökten yağan yıldız tanecikleri olduğuna inanılırmış. Orta Çağ'da ise çok ince bir toz haline getirilerek içilen pırlantanın bütün hastalıklara karşı koruyucu bir tedavi olduğuna inanılırmış. Günümüzde ise saflığın, sadakatin, güvenin, güzelliğin ve zaferin simgesi olarak kabul ediliyor pırlanta.

Ülkemize 2000'li yıllara kadar kısıtlı sayıda bir grubun taktığı bir mücevherken bugün, evlenen her genç kızın parmağında görmek istediği 'tek taş'. Büyük şehirlerde daha yaygın olmakla beraber, artık gelinlere sarı sarı bileziklerin yanı sıra kaç karat olursa olsun, (damat beyin kesesine göre) bir tek taş pırlanta yüzük takılıyor. Tek taş evlenme tekliflerinin de olmazsa olmazı artık. Babadan sarraf Kapalıçarşı esnafından Alemli Kuyumculuk'tan Abdülkadir Alemli, pırlanta satışlarının son iki yılda 4 katına çıktığını ve evlenme teklifinde bulunmak için tek taş alan erkeklerde büyük bir artış gözlediklerini söylüyor. Yine Kapalıçarşı'da bulunan Net Mücevherat'tan Evren Ergene de satışlarının yüzde 150 arttığı belirtirken, 'Bizim kültürümüzde eskiden tek taşla evlenme teklifinde bulunma diye bir şey yoktu; ama genç nüfusla birlikte bu kültür de yerleşmeye başladı' diyor.

Evlik törenlerinin vazgeçilmezi olmaya başlayan tek taşlar, satışların artmasıyla ülkemizde bir kültürün değiştiğinin de göstergesi aynı zamanda. Altına maddi ve manevi değerler yükleyen; doğumdan evliliğe, sünnetten nişana hemen hemen her kutlamada altını en değerli hediye olarak gören yurdum insanı, pırlantaya da alıştı yavaş yavaş. Hem toptan hem de perakende olarak pırlanta satan Abdülkadir Alemli, bu kültürün sadece büyük şehirlerle sınırlı olmadığı görüşünde. Artık Bingöl'den Gaziantep'e birçok kuyumcudan pırlanta siparişi aldıklarını söylüyor ve ekliyor: 'Eskiden geline takı olarak bilezikler alınırdı, şimdi pırlanta.'

Peki, 'Tek tadışımı kendim aldım' diyen yok mu? Var tabii ki ama sayıları çok değil. Evren Ergene, tek tük de olsa tek taşını kendi alanlara rastladıklarını ama genelde müstakbel gelinlerin aileleriyle ya da sevgileriyle birlikte yüzük almaya geldiklerini belirtiyor.

SAĞ ELLLER HAVAYA

Nil Karaibrahimgil'in şarkısındaki gibi, tek taşını kendisi alanların sayısı henüz fazla olmasa da yakında bir artış gözlenmesi bekleniyor zira yeni başlayacak bir reklam kampanyası bunu körükleyecek. Nasıl mı? Ayrıntıları Goldaş Mağazacılık Koordinatörü Tarkan Yurdaay'dan dinleyelim: 'Son dönemde pırlantada yeni bir trend ortaya çıkmış durumda. Pırlanta, bağımsız, ekonomik özgürlüğe sahip kadınların simgesi haline geliyor. Artık kadınlar erkeklerin kendilerine pırlanta hediye etmesini beklemeden kendi pırlantalarına sahip olacak. Yeni trend, bu yaz Güney Afrika'da başlayacak olan reklam kampanyası ile ortaya çıkacak. 'Dünya Kadınları Sağ Elinizi Kaldırın' sloganıyla tanıtılacak kampanyada bağımsız ve güçlü kadının kendisine aldığı tek taşı, sağ elinin yüzük parmağına takması işleniyor.'

Kapalıçarşı'da pırlanta satan Özavar Pırlanta'nın Pırlanta Sorumlusu Bekir Öner, eskiden pırlantanın belirli bir kesim tarafından kullanılırken şimdi orta direk tarafından da ilgi gördüğünü anlatıyor ve satışlarının artış sebeplerine de değiniyor: 'Dünyada pırlanta pazarına yön veren De Beers Grubu'nun pazarlama kolu DTC, son yıllarda Türkiye'ye çok önem verdi. Firmalara verdiği destekle, satışlar da büyük oranda arttı. Tabii tasarıma ağırlık vermenin etkisi yadsınamaz. Bir başka etkense sertifikalar. Sertifika pırlantayı bir yatırım aracı da yaptı.'

TV REKLAMLARI SATIŞLARI PATLATTI

Öner'in bahsettiği gibi, pırlanta pazarının lideri De Beers Grubu'nun pazarlama kolu DTC (Diamond Trade Company), Türkiye'de pırlantalı mücevher sektörünü geliştirmek için 11 yıldan bu yana stratejik pazarlama çalışması sürdürüyor. Ve tüm bu planlı-programlı çalışmalar, markalara verilen destek ve TV reklamları meyvelerini vermeye başladı ve pırlanta satışlarında beklenen artış yaşandı. DTC Pırlanta Bilgi Merkezi'nin eski müdürü olan ancak DTC'ye danışmanlık vermeye devam eden Şebnem Balkan, Türk pırlantalı mücevher pazarının son 5 yılda çok hızlı bir büyüme trendine girdiğini belirterek 2005 yılındaki olumlu ekonomik gelişmelerin etkisiyle pazarın yüzde 25 büyüdüğünü anlatıyor: 'Pırlanta duygusal değeri yüksek bir mücevher olduğu için tüketiciler tarafından daha fazla ilgi çekmeye başladı. Pırlantalı mücevher ışıltısı, büyüsü, kalıcılığı ve daha modern bir takı olması nedeniyle artık genç tüketicilerin de ilgisini çekiyor. Altın toptancıları pırlantalı mücevhere olan talebi görerek üretim ve pazarlamaya ciddi yatırım yaptı.'

Ünlü mücevher markalarından Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Aytaç Kamar da tüm bu sebeplere ek olarak, pırlantalı ürünlerinin fiyatlarının daha makul seviyelere inmesinin de etkili olduğunu savunuyor. Kamar 'Eskiden pırlanta ulaşılamaz gibi algılanırdı. Ülkemizde değerli taşlar konusunda kültür hızla gelişmeye başladı. Kendini en iyi ifade etme biçimlerinden biri olan mücevheri sadece üst sınıf değil, alt-orta gelir grubu da alıyor artık. Bazı kurumların etkili reklamları da bu işe öncülük etti' diyor. Reyting rekorları kıran dizilerin arasına giren pırlanta reklamlarının satışları büyük oranda artırdığı görüşüne hemen hemen konuştuğumuz her mücevherci katılıyor. 'Aliye'yi izleyen hangi kadın etkilenmemiştir ki aradaki tek taş reklamından!

PIRLANTA BİR YATIRIM ARACI

Zen Pırlanta Pazarlama İletişimi Müdürü Hale Kuyucu Fırat ise ülkemizdeki pırlantalı mücevhere olan ilgideki artışı genç nüfusumuza ve markaların güvenli alışveriş olanağı sunmasına bağlıyor. Ülkemizin bir başka önemli mücevher firmalarından Ariş de yıllık görülen yüzde 25 artışı tasarım ve marka güvenilirliğine bağlıyor.

Gelelim fiyatlara Üst sınırı belirlemek neredeyse imkansız. Pırlanta fiyatını ve kalitesini 4C kuralı belirliyor yani kesim (cut), karat (carat), berraklık (clarity) ve renk (color). Bu kriterlere göre 150 YTL'ye de tek taş bulmak mümkün 15 bin YTL'ye de. Pırlanta altın almaya benzemediği için güvenilir bir kuyumcudan almakta yarar var, zira gerek Kapalıçarşı esnafı gerekse marka yetkilileri bu konuda uyarıyor: 'Pırlanta güven işi, her yerden alınmaz.' Bir başak önemli nokta da sertifikalı pırlanta almak. Pırlanta sertifikası sayesinde bir yatırım aracı özelliği kazanıyor. Pırlantanızı sertifikası sayesinde en fazla yüzde 20 eksiğine satılabiliyorsunuz.

Artış 2007'de LAVA ile sürecek

Pırlanta satışlarındaki artış, takı kültürümüzdeki değişimi gözler önüne seriyor. Ve bu değişim süreceğe benziyor zira DTC Pırlanta Bilgi Merkezi danışmanı Şebnem Balkan pazarın büyümeye devam edeceğine inanıyor ama büyüme hızının ekonomik ve politik yapıdaki rüzgarlara bağlı olacağını da söylemeden geçmiyor. Ona göre 2007'de satışlar 2005 ve 2006'nın belki çok az gerisinde kalabilir ancak genel ekonomik resimde dalgalanmalar olmazsa 2006'daki büyüme ile aynı çapta bir büyüme beklenebilir. Yıllardır bu işin içinde olan Balkan'la Türk pırlanta pazarını ve pırlantayı konuştuk

2006 yılında tüm dünyada pırlanta satışları ne kadar arttı, Türkiye'de artış ne boyutta oldu?

Dünya perakende pırlantalı mücevher pazarı yaklaşık 68 milyar dolar civarında. Türk pazarı son 5 yıldır çok hızlı bir büyüme trendine girdi. 2005 yılındaki olumlu ekonomik gelişimin de etkisiyle Türk pırlantalı mücevher pazarının yaklaşık yüzde 25 büyüdüğünü tahmin ediyoruz. Bu yıl da bir büyüme hissetmekteyiz ancak bu yılın rakamı yüzde 25'lerin altında kalacaktır, tahminen yüzde 10 civarı olabilir. Pırlantalı mücevher pazarı altın pazarına göre çok daha hızlı bir büyüme trendine girdi. Birçok altın firması şu anda pırlantaya odaklanmayı tercih ediyor.

Türkiye'de hızlı bir pırlanta satışı söz konusu. Şu anda en hızlı pırlanta tüketen ülkeler arasında kaçıncı durumdayız?

Türkiye, DTC'nin faaliyette olduğu 16 ülke arasında 10'uncu sırada yer alıyor. Türk pırlantalı mücevher pazarı 'perakende satış değeri' olarak bakıldığında tahminen 810 milyon dolar civarındadır. Ancak mücevherin üzerindeki pırlanta değeri olarak baktığımızda ise 419 milyon dolarlık bir pazar. Türkiye dünyada İtalya'dan sonra ikinci en büyük mücevher ihracatı yapan ülke. Ayrıca Çin ve Hindistan'dan sonra da üçüncü en büyük mücevher üreticisi.

DTC'nin yeni konsepti 'Lava-Aşkın Enerjisi' ile pırlantalı mücevher pazarının 2007 yılında çok büyüyeceğini düşünüyorum. Zira Lava konseptini yapmış olduğumuz araştırmalara katılan 25-45 yaş arası kadın ve erkekler çok beğendi.

Pırlanta Bilgi Merkezi'nin bundaki payı nedir? Her şey belli bir program çerçevesinde ilerlemiş...

DTC, 4-5 yıldır aralıksız biçimde sektöre pazarlama teknikleri, markalaşma, ürün tasarımı, halkla ilişkiler, mücevher vitrin teşhir teknikleri gibi çok özel, sektöre yönelik eğitim programları ve seminerler organize ediyor. Yine DTC 1996 yılından bu yana düzenlemekte olduğu pırlantalı mücevher tasarım yarışmaları yoluyla mücevher sektöründe tasarımın önemine dikkat çekip birçok genç, parlak mücevher tasarımcısını sektöre kazandırdı. Hiç mücevher tasarlamamış endüstriyel tasarımcılar bile bu yarışmalar yoluyla sektörle tanıştı.

Türk kadını hangi pırlanta modellerini seviyor?

Tek taş yüzük ilk sırada yer alıyor. Daha sonra tek taş küpe geliyor. Ayrıca 'tria'ya da yoğun ilgi devam ediyor. 2007 yılında Lava'nın gündemin en önemli mücevheri olacağını düşünüyorum.

Erkekler pırlanta kullanıyor mu, daha çok neleri tercih ediyor?

Türk erkeği minimum ölçüde pırlanta kullanıyor. Ancak araştırmalara göre, Türk erkekleri sevdikleri kadına pırlantalı mücevher vermeyi arzu ediyor. Türk kadını ne kadar pırlantalı mücevher arzu ediyorsa erkek de o kadar hediye etmeyi istiyor, ki bu önemli bir veri. Kadınlara kendilerine en çok verilmesini istedikleri armağanı sorduğumuzda ilk sırayı pırlantalı mücevher alıyor; sonra yurtdışı tatil geliyor. Türk erkekleri duygularını ifade etmekte zorlandıkları için pırlantayı sevgilerinin bir sembolü olarak sunmaktan hoşlanıyorlar. Tek sorun Türk erkeği de birçok dünya erkeği gibi ürün konusunda çok bilgili değil bu nedenle satın alma aşamasında biraz rahatsız. Ancak gittikçe artan sektördeki markalaşma çalışmaları ile bu sorun da çözülüyor.

AKŞAM /AYSUN ÖZ KAŞİ
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla