Konu: Basın
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-01-2007, 09:32   #25
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İç politikada ise sürekli Abdülhamit’i eleştiren gazetede yapmacık bir İslamcılık söz konusudur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son İslam devleti olduğu ve Abdülhamit’in
politikasının onunda ortadan kalkmasına yol açacağı şeklindeki bir tez söz konusudur.

1900 yılına kadar Jön Türklerin merkez organı gibi çalışan Osmanlıda İshak Sukuti, Abdullah Cevdet ve Tunalı Hilmi birer devlet memurluğu kabul ederek çekilmişlerdir. Ancak üçü de ayırdıkları paralarla gazetenin çıkmasını sağlamışlardır. Gazete bu şekilde İngiltere’de önce Londra’da sonra da Folkstone’a taşınmıştır.

Folkstone Osmanlısında Prens Sebahattin’in etkisiyle Padişaha yönelik eleştiriler daha da sertleşmiş, Türklerin Türk olarak davranışları eleştirilerek, Batı uygarlığına uyumu sağlayacak bir kültür politikasının temelleri üzerinde durulmuştur.[1] Gazete 1904’e kadar yayınını sürdürmüştür.

İçtihat: 1904 yılında Abdullah Cevdet tarafından Cenevre2de İçtihat dergisi çıkmıştır. Ancak matbaasında Padişahı aşağılayıcı bir şiir dolayısıyla İsviçre’den çıkarılmış ve Mısır’a naklettirmiştir.

Batı fikirlerini Türk okuyucularına tanıtmak amacını güden dergi, Avrupa’daki edebi akımlara da yer vermiştir. Dergi diğer Jön Türk yayınlarının yüzeyselliğinden şikayet ederek, siyasete daha derin temeller bulmaya çalışmıştır. Bu bakımdan diğer Jön Türk yayınlarından ayrılmıştır.

Latin harflerinin kullanımı ile ilgili tartışmalara yer verilen dergide kadın haklarına verilen önem, saltanat kurumuna karşı kuşku batı klasiklerinin anlaşılmasıyla batı kültürüne yaklaşılabileceği, evreni materyalist-biyolojik bir çerçeve üzerinde değerlendirme yer verdiği konular arasındadır.

Abdullah Cevdet bütün “materyalizm”me rağmen “maneviyatın beslenmesine de önem vermiştir. Ancak gelişmeyi besleyen unsurlar tıpkı Atatürk’te olduğu gibi dinin dışında aranmıştır. Kendisinin bir diğer özelliği de diğerlerine göre Batı’dan daha az yakınmasıdır. Müslümanların batı medeniyetinden yararlanamayışlarından Ahmet Rıza’ya göre daha şikayetçidir ancak bu anlamda suçlu batıdan ziyade Müslümanların cahil ve tembel oluşudur.
Türkiye’deki kötü yönetim de isyan etme gibi bir olgunun olmayacağını savunan yazara göre bu durum karşısında her şeyden önce eğitimi yaygınlaştırmak gerekiyordu.
  Alıntı ile Cevapla