Konu: Basın
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-01-2007, 09:33   #27
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gazete durmaksızın, hükümetin yönetim mekanizmasını yenilemesini, ayan ve eşrafı kendi yanlarına çekecek bir politika gütmesini ve halkı kazanacak bir takım yenilikler getirilmesini öğütlemiştir.[1]

Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasını durdurmak, hürriyet ve meşrutiyet isteklerini halkın geneline yaymak amacıyla istibdat döneminde yurt dışına kaçan aydınlar yeni gelen özgürlük döneminin kurucusu olmuşlardır.


II.MEŞRUTİYET’İN İLANI VE BASIN


Ülkede istibdatın yoğun baskısının hissedildiği ve Reval’de ülkenin paylaşıldığı sırada, İttihat ve Terakki’nin hürriyet coşkunluğu ile II. Abdülhamit, meşrutiyet idaresini yeniden kabul e mecbur kalmıştır.

24 Temmuz 1908’de İstanbul gazetelerinde çıkan dört satırlık bir resmi bildiri, Meşrutiyet yönetiminin yeniden ilan edildiğini ve 1876 Anayasası’nın yürürlüğe girerek seçimlerin ona göre yapılacağını açıklıyordu. Bu haber İstanbul’da büyük bir coşku yaratmış, gazeteciler Sirkeci Garı’nın karşısındaki bir lokantanın bahçesinde toplantı yapmışlardır. Gazeteciler derhal kendi aralarında bir dernek kurmaya karar vermişler ve “Osmanlı Matbuat Cemiyeti” adlı derneğin temellerini atmışlardır.[2]

Abdülhamit devrinde siyasi, sosyal her bilgiden sistemli bir şekilde bilinçli olarak soyutlanan halk, Padişah’ın açıklamasından bir şey anlamamış ve “Kanun-i Esasi, hürriyet, müsavet, uhuvvet” gibi kelimelerin anlamlarını öğrendiği ilk günlerde, bu açıklamanın hangi zorunluluk karşısında yapıldığını bilmediği için bunu padişahın bir lütfu olarak algılamıştır.
24 Temmuz 1908’den itibaren gazeteciler yazılarını sansüre göndermemeye karar vermişler, 25 Temmuz 1908’den itibaren otuz seneden beri gazeteler ilk kez sansürsüz yayınlanmaya başlamıştır.[3] Bu yeni başlayan özgürlük döneminde gazetelerde hürriyet, özgürlük, eşitlik gibi kavramlar gazete sütunlarını süslemeye başlamıştır.

25 Temmuz 1908’le birlikte Abdülhamit döneminden devralınan dört büyük gazete İkdam, Sabah, Tercüman ve Saadet alelacele Meşrutiyet savunucusu olmuşlar, kadrolarını yenilemişler ve böylece eski yayınlarla ilişkilerini kesmiş görünmüşlerdir. Daha sonra “Servet-i Fünun “ dergisi de günlük gazeteye çevrilerek bu yayınlar arasına karışmıştır.

Eski gazeteler yenilenmeye çalışırken bir yandan da yeni gazeteler yayınlanmaya başlamıştır. Yeni Gazete ve Tanin bu yayınlar arasındaki ilk örneklerdir.[4]
  Alıntı ile Cevapla