Konu: Basın
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-01-2007, 09:35   #30
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II. Meşrutiyet Dönemi Basın Politikası

II. Meşrutiyet döneminin özgürlük dönemi kısa sürmüş hatta bu özgürlük dönemindeki taşkınlıklar dolayısıyla bazı yazarlar bu ana devreyi terör devri olarak nitelendirmişlerdir.

Ki sonucunda 31 Mart olayı meydana gelmiş ve basın sansürü yeniden devreye girmiştir. Artık yeni bir basın kanununun çıkması lazımdı. Yeni bir basın kanunun yapılacağı haberi özgürlüklerin yasaklanacağı yönünde halkta kuşku uyandırmışsa da bunun için Mebusan Meclisi başkanı Ahmet Rıza’dan basın özgürlüğü konusunda güvence alınmıştır.

Temmuz 1909’da çıkarılan yasada bir yanda basına geniş özgürlükler vermek bir yandan zararlı yayınları önlemek kaygısı güdülmüştür. Yürürlükte olduğu dönemde olağanüstü olayların yaşanması bu kanunun ömrünü uzatmıştır.

Bu kanuna göre gazete çıkarmak isteyenler bir beyanname ile İstanbul’da Dahiliye Nezaretine, taşrada valiliklere başvuracaklardır. 21 yaşını geçmiş her Osmanlı gazete çıkarabilirdi. Sansür ve hükümet uyarısı söz konusu değildi. Ancak ülkenin güvenliğini tehdit eden yazılar yayınlandığında, mahkemelerin vereceği karar sonuçlanıncaya kadar tatil verilebilirdi. Padişaha yönelik yayın suçları da 3 aydan 3 yıla kadar cezalandırılabiliyordu.[1] Bu yönleriyle oldukça serbest olan bu kanunun kaynağı 1881 Fransız basın konusu olup[2] ana hattıyla 1931 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Ancak bu sırada bir düzmeden fazla değişikliğe uğramıştır. Bunlar arasında yazı işleri müdürlerinden diploma arama, siyasal gazeteler için depozito ve askerlerin yazı yazmalarının yasaklanması (Mart 1912); ahlaka aykırı yayınların toplattırılması (Şubat 1913); devletin iç ve dış güvenliğini bozabilecek yayın yapanların hükümet kararıyla kapatılabilmesi (Kasım 1913) gibi önemli olanları vardır. I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile yepyeni bir düzenleme getirilmiş, 25 Ağustos 1914 tarihli geçici yasa ile “askeri sansürün izni olmadan ordu hareketiyle ilgili haberlerin yazılması” yasaklanmıştır.[3] Bu şekilde basın Mütareke dönemine suskun bir halde girecektir.

Coşkunluk içerisinde başlayan II. Meşrutiyet dönemi basını, içerisinde aynen İttihat ve Terakki‘de olduğu gibi acemilik baş göstermiş ve basın alanında hatalara düşülmüş, siyasi ve şahsi şantajlar bu dönemin gazeteciliğini gölgelemiştir. Oldukça liberal bir yapıya sahip olmasına rağmen 1914 yılından itibaren basın üzerinde etkili bir sansür baskısı hissedilmiştir.



  Alıntı ile Cevapla