Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-01-2007, 09:52   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1.1.DONMA – ÇÖZÜLME ETKİSİ


Beton karıştırıldıktan sonra hemen don etkisine maruz kalırsa, don etkisiyle donan suyun hacmi yaklaşık %9 oranında artar. Bu oluşum sonucunda taze beton bünyesinde katı taneciklerin hareketi ile kütle transferi meydana gelir. Taze betondaki iri agrega taneleri ve çimento harcı ara yüzey bağları kütle transferi nedeniyle bozulur. Buz filmi hacimsel olarak büyüyünce genleşme sonucu agrega taneleri çimento matrisinden kolayca ayrılabilir.


Sertleşmiş ve suya doygun haldeki bir beton don etkisinde kalınca, çimento harcının içindeki kapiler boşluklardaki su donar ve genleşir. Çözülmeyi takip eden yeniden donma sonucunda bu genleşme kümülatif olarak artar. Bu nedenle donma – çözülme olayının etkisi, çözülmenin meydana geldiği uzun süreli don etkisine kıyasla çok daha kuvvetlidir. Bu durum bir önceki donma periy****da meydana gelmiş ince bir çatlağın yeniden donma sırasında genişleyip büyümesiyle açıklanabilir.


1.2.DONATI İLE İLİŞKİLİ ÇATLAKLAR

Betonarme donatısının korozyona uğraması sadece donatının kesit kaybetmesi, böylece donatının dolayısıyla yapı elemanının taşıma gücünün azalması anlamına gelmez. Donatıda oluşan pas hacim artışı nedeniyle betonda da hasara yol açmaktadır. Başlangıçta çatlama şeklinde görülen hasar korozyonun ilerlemesiyle pas payı tabakasının tamamen dökülmesi şeklinde de görülebilir. Bu tip çatlaklar aynı zamanda yapı elemanının aderans ve kesme dayanımını da azaltır. Kesme ve çekme halinde oluşan çatlaklar taşıyıcı donatı ile aynı doğrultuda oluşmaz. Aderans yetersizliğinden kaynaklanan çatlaklar donatıyı takip eder.



1.7. SÜLFAT ETKİSİ

Sülfat, çimentonun bazı bileşenleri ile reaksiyona girerek betonun zamanla bozulmasına neden olur. Bu saldırı sülfat iyonlarının, sertleşmiş betondaki alüminli ve kalsiyumlu bileşenlerle kimyasal reaksiyona girmesi, etrenjit ve alçıtaşı oluşturması ile gerçekleşir. Bu reaksiyonun ürünleri betonda genleşme yaratarak çatlaklara ve dağılmalara yol açar, agrega – çimento aderansının etkilenmesiyle betonun mukavemeti düşer. Sülfat saldırısına uğramış betonun karakteristik görünümü, özellikle köşe ve kenarlardan başlayarak tüm kütleye yayılan beyaz lekeler, çatlaklar ve dökülmelerdir. Betonun kolayca ufalanabildiği ve yumuşadığı görülür.




















Betonun sülfata dayanıklılığını sağlamak için alınacak önlemler, betonun geçirimsizliğinin sağlanması, çimentoda C3A ve Ca(OH)2 içeriğinin sınırlandırılması, puzolanik katkı maddeleri kullanılması, gereğinde betonun kaplamalarla dıştan sülfatlara karşı izole edilmesi şeklinde özetlemek mümkündür.



1.8. ALKALİ ETKİSİ (ASR = Alkali – Silika reaksiyonu )

Beton agregalarında aranan özelliklerden biri çimento harcı ile zararlı kimyasal reaksiyona girmemesidir. Ancak bazı tür agregalar, belirli ortamlarda aşırı genleşme gösteren reaksiyonlara yol açıp, betonun zamanla çatlamasına, bozulmasına neden olabilmektedir. Bu tür reaksiyonlar arasında en yaygını alkali-silika reaksiyonudur. Bir diğer reaksiyon ise alkali-karbonat reaksiyonudur.

  Alıntı ile Cevapla