Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-01-2007, 14:17   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

4-Üst yapıda depremde olan atalet kuvvetleri temellere ve yapının zeminine (toprağa) güvenli bir biçimde aktarılmalıdır. Deprem sırasında zeminde olacak mekanik değişmeler ve depremde yapıda oluşan ek kuvvetlerin temele ve zemine getireceği ek etkiler dikkate alınmalıdır.

Bu temel ilkelere uyulduğu zaman malzemesi ahşap, çelik ya da betonarme olan her yapı depreme dayanıklı olarak yapılabilir. Kısaca malzemesi ne olursa olsun iki türlü yapı vardır: deprem etkileri de dikkate alınarak tasarlanmış yapılar ve yalnızca düşey yüklere göre tasarlanmış yapılar.


GELENEKSEL VE DİĞER TÜR AHŞAP YAPILAR


Türkiye’de tek tip ahşap karkas yapı yoktur. Ahşap yapılar ya da ahşap karkas yapılar vardır. Bu yapılar betonarme karkas yapılarda olduğu gibi diğer bir deyişle düşey ve yatay taşıyıcıları (kolon ve kirişleri) olan yapılardır. Ahşap karkas yapılar çeşitli biçimlerde yapılmaktadır ya da bir zamanlar yapılmıştır

1-Ahşap kolon ya da dikmeleri ve kirişleri olan yapılar. Kiriş ve kolon gibi yapı elemanları çok büyük kesitli, azman, denilen büyük boyutta ve az sayıda elemanlardan oluşmaktadır. Kiriş ve kolonların birleşim yerlerinde özellikle depremde gelen yatay kuvvet aktarımı sağlayacak biçimde bağlantı yapmak zordur. Kat döşemeleri de ahşaptır. Dikmelerin arası taş, kerpiç ve tuğla yerleştirilerek bir duvar oluşturulmaktadır. Bu yapılar aslında ahşap takviyeli yığma yapı olarak nitelenmelidir. Bu yapılar genellikle ahşabın temin edilmesinin güç olduğu bölge ve dönemlerin yapısıdır. Bu günlerde ahşap dikme ve yatay elemanların yerini betonarme düşey ve yatay hatıllar, ahşap kat döşemelerinin yerine de betonarme plak döşemeler yapılmaktadır.


Nerdeyse düşey yükleri bile taşıyamayacak bir ahşap çerçeveden oluşan bu yapıların deprem dayanımları çok sınırlıdır. Düşey yüklerin önemli bir bölümünü dolgu duvarlar taşımaktadır..

2-Bu yapılarda daha ince kesitli düşey ahşap elemanlar, 5 x 10 cm gibi en kesitli daha sık aralıklarla kullanılmaktadır. Zayıf bir ahşap “çerçeve”den oluşan bu yapıların yetersizliği 1940’lı yıllarda Kuzey Anadolu Fayı üzerinde ve başka ülkelerde olan pek çok depremde gözlenmiş ve ahşap dikmelerin çift yönde X-biçiminde diyagonal yada çapraz elemanlarla güçlendirilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu durum Bolu ve çevresine 1944 depreminden sonra yapılan ahşap karkas yapılarda daha çok X- biçiminde çaprazların kullanılmağa başlanması ile gözlenmiştir. Bu yapılarda da duvar dolgu maddesi olarak taş, kerpiç ve tuğla kullanılmıştır.

Burada anlatılan ahşap dikmeli ve diyagonalli ya da diyagonalsiz yapılar “hımış” yapılar olarak adlandırılmaktadır. Bazı ahşap karkas yapılarda dikmeler arasındaki aralıklar 1.00 metre kadar olurken bazılarında 2-3 metre ya da dikmeler yalnız yapı köşelerinde olmaktadır. Bu farklılıklar yapıların deprem dayanımlarınında da etkilidir.



Ahşap dikmelerin arasına dolgu maddesi olarak kaba kesilmiş küçük tomruklarda konulmaktadır. Bu yapılar “Dizeme” olarak adlandırılmaktadır.
Ancak yatay yükleri alacak diyagonalleri (çaprazları) olan “dizeme” tür bir başka yapı depremden etkilenmemiştir. Bu yapıda hasarı önleyen şey “ahşap” malzemeden yapılmış olması değildir. Yatay deprem yüklerini taşıyabilecek “çapraz“ elemanların yeterli sayıda ve zemin katta da konulmuş olmasıdır. Tıpkı deprem yükleri nedeni ile betonarme perde duvarlı-kolonlu yapıların yıkılmayıp yanlızca düşey yükler için kolonları olan perde duvarsız betonarme yapıların yıkılması gibi.
  Alıntı ile Cevapla