3.3.2. Gümrük Muafiyeti Teşvik belgesine sahip yatırımlarda, finansal kiralama şirketi yatırım indiriminden başka gümrük muafiyetinden de yararlanabilir. Yatırım teşvik belgesinde yatırımın gümrük muafiyetinin alacağı öngörülmüş ise ve kiraya veren olarak bir Türk finansal kiralama şirketi yurt dışından kiraya vermek üzere mal ithal ediyorsa, bu varlığın ithalinden gümrük vergisi alınmaz. Kiraya veren şirket yabancı bir şirket ise, Finansal Kiralama Kanunu’nun 29. maddesinde yer alan hükümler geçerli demektir. Buna göre, satın alma hakkı bulunmayan ve bu hak bulunsa bile teşvik belgesinde gümrük muafiyetinden yararlanması öngörülmemiş malların Türkiye’ye girişinden gümrük vergileri ertelenir. Bu şekilde Türkiye’ye getirilen mallar için ileride doğabilecek vergileri karşılayabilecek miktarda teminat alınır. Sözleşme süresi sonunda malın kesin ithalatının yapılmaması ve finansal kiralama konusu malların kiraya verene iade edilmek üzere yurt dışına çıkarılmak istenmesi halinde teminata bağlama işlemleri genel hükümlere göre çözülür. Sözleşme süresi sonunda finansal kiralama konusu malların kiracıya devri, yani kesin ithalatlarının yapılması durumunda, vergi ödeme mükellefiyetinin başladığı tarihteki cari kur ve normal fiyat üzerinden gümrük vergileri tahsil edilir. Böylece yabancı kiraya veren şirketlerde yapılacak kiralama sözleşmeleri gümrük vergileri ertelemesi sağlanarak teşvik edilmektedir. Özellikle teşvik belgesine sahip olmayan yatırımlarda yabancı bir kiralama şirketi ile işbirliğine gidilmesi kiracı açısından çok daha yararlı olacaktır. Böylece, teşvik belgesinde gümrük muafiyetine hak kazanamamış veya teşvik belgesi bulunmayan yatırımlarda finansal kiralama sözleşmesinin süresinin bitimine kadar gümrük vergisi ertelemesi hakkı sağlandığı gibi, süre bitiminde, ertelenmiş bulunan gümrük vergisi tahsil edilirken sözleşme konusu varlığın gümrüğe girmiş olduğu tarihteki cari kurlar esas alınmaktadır. 3.3.3. Vergi, Resim ve Harç İstisnası Harçlar Kanunu Genel Tebliği No 13’de her türlü vergi, resim ve harçtan istisna tutulması hükmünün, sadece sözleşmenin düzenlenmesinde değil, aynı zamanda bu sözleşmenin ilgili sicillere tescil veya şerh işlemlerini de kapsamakta olduğu belirtir. Bu nedenle, finansal kiralama sözleşmesinin; noterde tabi olacağı işlemler, tapu sicilinin beyanlar hanesine şerhi, gemi siciline şerhi işlemleri harçtan istisna olacaktır. Vergi, resim ve harçtan istisna olmak finansal kiralama ile oldukça önemli miktarlarda tasarruf sağlanmasına enden olabilir. Bu nedenle bu istisna ile de finansal kiralama işlemleri büyük oranda desteklenmektedir. (M. Üzeler ve D. Cansızlar,1987, s.91) 3.3.4. Katma Değer Vergisi Finansal kiralama konusu malların finansal kiralama şirketi tarafından alınışında ve kiraya verilmesinde ayrı ayrı %1 KDV ödenmesi gereklidir. Kiralam şirketi kiralayacağı varlığı teslim aldığında bedelinin %1’i oranında KDV vermesi gerekecek, kiracının elde ettiği kira bedelleri üstünden yine %1 oranında KDV tahsil edilip, gerekli indirimleri yaptıktan sonra kalan miktarı verdi idaresine ödeyecektir. Bir Türk şirketinin, Türkiye’de şubesi bulunmayan yabancı bir finansal kiralama şirketinden kiralama yapması durumuna, mükellefin yurt dışında bulunması nedeniyle kiracı vergi sorumlusu olacaktır. Ödemesi gereken KDV’yi ödeyeceği kira bedelleri üzerinden hesaplayıp ilgili vergi idaresine ödemek görevi kiracının olacaktır(M. Üzeler ve D. Cansızlar,1987, s.92) Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre kiralama ve satın alma işlemleri ayrı ayrı vergi konusu olacaktır. Kiralama süresinin bitiminde kiralanan varlık nominal bir satış bedeli ile kiracıya devredildiğinde, satış bedeli, hurda değerin piyasa değerinden oldukça düşük olduğundan Vergi Usul Kanunu’nun emsal bedele ilişkin hükümleri uygulanacak ve kiralama dönemi sonunda kiracıya devredilen malın piyasa değeri üzerinden katma değer vergisi hesaplaması yapılacaktır. İşletmenin kendi varlığını finansal kiralama şirketine satıp, daha sonra ondan geri kiralaması durumunda da, geri kiralanan varlığın satışı ile ilgili Katma Değer Vergisi’nin ödenmesi gereklidir. Ayrıca satış bedeli ile defter değeri arasındaki olumlu farkın faaliyet dışı gelirler kapsamına alınıp vergilendirilmesi gerekmektedir(Erdoğan, Niyazi, 1993, s.216). |