Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 02:07   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Hipertansiyon ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...

PHA Turkey, Pulmoner Hipertansiyonu şöyle açıklıyor;

Sevgili pulmoner hipertansiyonlu hastalar ile yakınları ve değerli Pulmoner Hipertansiyon (PH) dostları,

2/1.000.000 gibi bir oranla karşımıza çıkan Pulmoner Hipertansiyon hastalığı, adında hipertansiyon kelimesini bulundurduğu için ilk başlarda küçümsediğimiz, ama çok değil diagnozdan 6 ay sonra "nefes" olduğunu anladığımız, yaşamımızı tehdit eden ve ciddiliği ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tarafından Venedik İtalya'da 2003 yılında düzenlenen 3. Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon Sempozyumunda, kanserin en tehlikeli türleri ile bir tutulan bir hastalık olup, hiç hafife alınacak yanı da yoktur.

Akciğerimizde normal kan basıncı dinlenme sırasında, en çok 25mmHg ortalama PAP (pulmoner arterdeki kan basıncını) iken, egzersiz halinde en çok 30mmHg ortalama PAP olarak kabul edilir ve bu değerlerin üzerinde ölçümlenen yüksek pulmoner arteriyel kan basıncı, Pulmoner Hipertansiyon, (PH) olarak kabul edilir.

Pulmoner Hipertansiyon, prognozunun (hastalığının seyrinin) son derece kötü olduğu, sebebi henüz anlaşılamamış, anlaşılamadığı için de, çaresi olmayan ancak, hastaların yaşam kalitesi ve ömrünü uzatan tedavilerinin olduğu, bir hastalıktır.

Hastalık hiç yaş gözetmezken; bebek, çocuk, genç, yetişkin ve ihtiyar cinsiyet konusunda ise biraz seçici. Ergenlik dönemine gelmemiş hastalarda cinsiyet farkı göstermiyor ama sonrasında kadınlarda erkeklere nazaran %30 ile %40 daha sıklıkla ortaya çıkıyor.

Kanserin en tehlikeli türleri ile yarışan bu hastalıkta, hastalığın safhalarına göre ortalama yaşam süreleri şöyledir;

  • NIH sınıf I ve II için 4.9 yıl.
    NIH sınıf III için 2.6 yıl.
    NIH sınıf IV için 6 ay’dır.

    • NIH; National Institute of Health yani; Amerikan Milli Sağlık Kurumu.
Hastaların ortalama yaşam süreleri 2.8 yılken, bu süre çocuklarda 10 aydır.

Üstelik hastalığın prognozunu bu denli kötü olduğu yetmezmiş gibi, hastalığın karmaşık yapısı nedeniyle teşhisi de, ortalama 2.5 yıllık bir gecikme ile konulabilmektedir.

Ancak, her hastalıkta olduğu gibi, pulmoner hipertansiyon hastalığında da erken teşhis çok önemlidir. Hastalığın I. ve II. evrelerinde, hastalığın geri dönüş ihtimali bulunurken, tedavi masrafları da daha sonraki evreler ile kıyaslanamayacak tutarlardadır. Hastanın kendisinde, yolunda gitmeyen birşeylerin olduğunu farkettiği dönemde, genellikle hastalık artık evre III olmuş ve geri dönüş kapıları kapanmıştır. Evre IV'te sağ kalp yetmezliği ortaya çıkar ve bu noktadan sonra akciğer nakli dışında fazlaca yapılabilecek tıbbi müdahale seçeneği kalmaz.

Kesin bir tedavisi, şu an için olmayan ancak, tünelin ucundaki ışığın görüldüğü Pulmoner Hipertansiyon için 1995 yılı bir milat olmuştur. Hem hayat kalitesini artıran hem de yaşam süresini uzatan tedaviler, hastaların kullanımına sunulmuştur.

PHA-Turkey bir hasta organizasyonu olup, konusunda uzman bir çok ünlü ismin desteği ile hareket etmektedir. Mesela; dünyanın, Pulmoner Hipertansiyon Hastalığının babası olarak kabul ettiği, Dr. Lewis J. Rubin (http://www.pha-turkey.com/forum/viewtopic.php?t=67), Pulmoner Hipertansiyon Hastalığının Türkiye babası olarak kabul edilen, Dr. Lale Tokgözoğlu (http://www.pha-turkey.com/forum/viewtopic.php?t=45), Dr. Lewis J. Rubin'in Türkiye şubesi, Dr. Remzi Bağ (http://www.pha-turkey.com/forum/viewtopic.php?t=46) gibi.

Aynı zamanda, PHA Turkey, PHA Europe ve PHA gibi dünyadaki bütün Pulmoner Hipertansiyon Hasta Dernekleri ile iletişim halinde olup, hastalıkla ilgil gelişmeleri yakından takip etmektedir
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla