Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 04:52   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
OHHH BEEEE….

Yüzler gülüyordu İnönü’de bu gece, son yıllarda sürekli cefa çeken tribünler, be defa felekten bir gece çalmış, zevk-i sefa sürüyorlardı. Cep telefonum susmak bilmiyordu ilk yarı boyunca, stada gelen, evinde televizyondan maçı seyreden ne kadar Beşiktaş’lı tanıdığım, akrabam varsa beni arıyor, yaşadıkları mutluluğu paylaşıyorlardı. Evlerinde olanlar salonlarında ayağa kalkıp takımlarını alkışladıklarını anlatıyor, liseye giden yeğenim evde bağırmaktan kısılmış sesi ile (Beşiktaş’lı olmayan) babam bile bu gece Beşiktaş’ı alkışladı diye anlatıyordu.
Peki, ne olmuştu da, sezonun ilk yarısında dökülen Beşiktaş gitmiş, yerine bu Beşiktaş gelmişti. Aslında cevabı çok basit, daha ilk günlerden itibaren sürekli bahsettiğimiz takımın el freni indirilmiş, oyuncular serbest bırakılmıştı. Topu aldığı zaman rakip kaleyi düşünebilecek oyuncusu sayısı ilk defa takımın yarısından fazlasını oluşturuyordu. Runje bile bu değişime ayak uydurmuş olacak ki, topu oyuna sokarken, gereksiz vakit geçirmek yerine, oyunu hızlı başlatıp, ilk gole imzasını atıyordu.
Delgado, Ricardinho’nun liderliğini benimsemiş, bir asker gibi de olmasa da, onun yanında savaşıyor, Bobo belki de geldiği günden bu güne en güzel oyununu oynuyor, onyedi maçta bir gol atan Nobre, gol krallığı için beni de hesaplayın der gibilerden göz kırpıyor, Koray ve Gökhan Zan’ın yönettiği geri dörtlü hatasız oynuyor, ön liberolar orta sahayı siz merak etmeyin, biz burada iki kişi gözüksek bile, dört kişilik oynarız diye koşturuyor, oyuna sonradan giren son zamanların formsuz Burak’ı bile, bu takımda bana da yer açın diye haykırıyordu.
Bunların hepsi çok güzeldi ama bunlar acaba Vestel Manisa sayesinde mi oluyordu? Yani İstanbul deplasmanına elindeki hemen hemen tüm forvetleri kullanarak çıkan bir Ersun Yanal’ın yerine, kendini bilen, önce kapanan, sonra rakibini kontralarla vuran bir takım olsa ne olurdu diye düşünmeden edemedik, ama tüm bu sorulara rağmen, dün gece ilk yarıda seyrettiğimiz futbolu bir daha görebilmek adına hem biz, hem de tüm Beşiktaş camiası bu riskleri almaya her şekilde razıdır diye düşünüyorum.
Liderin puan kaybettiği bu haftada alınacak bir galibiyet bile yeterli iken, gelecek için umut veren ve daha önemlisi seyrederken keyif veren bir futbol ile gelen bu galibiyet, Galatasaray’ın sadece bir puan gerisinde olmasına rağmen şampiyonluk yarışında adı hiç geçmeyen, ya da geçirilmeyen Beşiktaş camiasına Beşiktaş’lı futbolcuların bir özür hediyesi olsun diye düşünelim.

Eray erdal
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla