Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 05:01   #12
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Uluç Ali Paşa

Cerbe'de acı bir mağlubiyete duçar olarak Akdeniz hakimiyetini Osmanlı Donanması'na teslim eden Hristiyan devletler, yeniden müttehit bir donanma vücuda getirerek, Akdeniz hakimiyeti için yeniden Osmanlı Donanması'nın karşısına çıkıyorlardı.

Devrin Padişahı İkinci Selim, Türk Donanması'na layık olduğu ilgiyi göstermemişti. Nitekim, Haçlı donanmasına karşı sefer emri verdiği zaman, enderundan yetişmiş Pertev Paşa'yı Serdar, Yeniçeri Ağası Müezzinoğlu Ali Paşa'yı da Derya Kaptanı olarak donanmanın başına getirmişti. Osmanlı Donanması'nda Uluç Ali gibi meslekten yetişmiş, deniz cenginde pişmiş reisler vardı. Fakat bunların tavsiye ve teklifleri dikkate alınmıyordu.

Nitekim, Uluç Ali'nin "Personel eksik ve kifayetsizdir. Düşman ile çatışmayı bahara bırakmalıdır. Şayet mutlaka savaşılmak isteniyorsa, sahile yakın değil, açık denizde Haçlı donanması karşılanmalıdır." teklifi, derya kaptanı tarafından "Ben padişahın donanmasına kaçtı dedirtmem. Sahili tutarak cenk etmek muvafıktır" cevabı ile karşılandı.

Haçlı donanma, 6 Ekim 1571'de Papa-Venedik-İspanya filolarından müteşekkil olmak üzere, Kefalonya'nın Pilaros limanından hareket etti. Lepanto istikametine doğru seyretti. Bu donanma, (100) nakliye gemisi, (6) Mavuna, (209) Kadırga, (70) Bikate'den mürekkep muazzam bir armada idi ve başında Beşinci Şarl'ın gayrimeşru çocuğu Don Juan Austrias bulunuyordu. Haçlı donanmasının hemen hepsi yeni gemilerden müteşekkildi. Venedik mavnaları ise, devrin en kudretli gemileri olup, her birinde gemicilerden başka (500) muharip vardı.

Osmanlı Donanmasına gelince; (103) Kadırga, (96) kaliteden mürekkep olan bu armada, devrin yeniliklerinden mahrumdu. Filo, personel bakımından zayıftı. Sipahiler ile Yeniçerilerin bır kısmına izin verilmiş, bir kısım asker de kaçmıştı. Böyle bir durumda bulunan Osmanlı Donanması, 7 Ekim sabahı Lepanto ağzında Haçlı filosu ile karşılaştı. Sağ cenahtaki filoda İskenderiye Beyi Şolok Mehmet, merkezdeki filoda Serdar ile Derya Kaptanı, sol cenahtaki filoda Cezayir Beylerbeyi Uluç Ali Paşa bulunuyordu. Nihayet iki filo arasında top düellosu, biraz sonra da rampa ile birbirine kenetlenen gemilerde kanlı bir boğuşma başladı. Şolok Mehmet heybetli bir Venedik kadırgasına bindirdi. Fakat, Haçlı tekneleri direkteki komuta forsunu görerek Şolok Mehmed'in kadırgasına saldırdılar. Mürettebat diğer kadırgalarla boğuşurken, Şolok Mehmet tek başına Venedik kadırgasının bütün mürettebatını kılıçtan geçirdi. Ortada canlı hiç kimse kalmadı. Kendisi de 10 yerinden yara alarak şehit oldu.

Derya Kaptanı Müezzinoğlu Ali Paşa da, Haçlı filosunun Amiral gemisine çatmıştı. Müezzinoğlu, deniz cengindeki bilgisizliğine mukabil, göğüs göğüse dövüşte emsalsizdi. 10 şövalyeden mürekkep bir muhafız kordonunun himayesine sığınan Amiral Don Juan'ı, maiyeti ile birlikte önüne katmış, baş tarafa doğru sürüyordu. Don Juan canını ancak Ali Paşa'nın bir kurşun isabeti alarak yıkılmasıyla kurtarabildi. Ali Paşa'nın Baştardesinin grandisine Don Juan'ın sancağı çekildiği zaman muharebenin neticesi de belli olmuştu. Serdar Pertev Paşa'ya gelince, forsu gören haçlı gemileri, bu gemiye çullanmışlardı ve batırmışlardı. Pertev Paşa denizde, enkaz arasında çabalayıp duruyordu. Kendisi zorla kurtarılabildi.

Uluç Ali Paşa, 38 kadırgası ve 23 kalitesi ile Derya Kaptanı'nın hareketine uymadı. Filosunu Güney'e çevirerek engine dümen kırdı. Karşısında bulunan Jan Andrea Dorya, Uluç Ali Paşa'nın, Haçlı filosunu arkadan çevireceğini sanarak, o da filosunu Güneye çevirdi. Şimdi iki filo muvazi olarak seyre başladılar ve ana filodan gittikçe uzaklaştılar. Bir müddet sonra Uluç Ali hızını azalttı. Jan Andrea Dorya, Türk kürekçilerinin yorulduklarını sanarak kendi hızını kesmedi ve Uluç Ali Paşa'dan da uzaklaştı. Uluç Ali Paşa filosunu süratle geri döndürerek bir fırtına gibi haçlıların merkez filosuna saldırdı. Fakat, Osmanlıların sağ cenah ve merkez filoları daha başlangıçta fena idare edildiklerinden faik vaziyete geçemediler ve kamilen eriyip bitti. Bir kısmı da karaya düştü. Uluç Ali Paşa, 61 gemilik filosu ile 285 parça gemi arasında bir intikam kılıcı gibi işledi. Güneş batarken, 35.000 kahraman gemici mezarlarına kavuşmuşlardı.

Don Quchotte (Don Kişot) sahibi Servantes'in de katıldığı bu muharebe, Deniz tarihinin en kanlı muharebelerinden biri idi. İkinci Selim Lepanto'da bir kılıç gibi işleyen Uluç Ali Paşa'ya (Kılıç) lakabını vererek, onu kaptan-ı derya yaptı ve hatayı tamire çalıştı. Fakat Lepanto ile Osmanlı Donanması mağlup olmuş, Akdeniz hakimiyeti kaybedilmeye başlanmıştı.

Uluç Ali Paşa ertesi sene bir donanma teşkili ile Akdenize açıldı. Tunus'u tekrar zaptederek mağlubiyetin acılarını ve tesirlerini kısmen hafifletmeye çalıştı. Fakat Osmanlı Donanması için gerileme safhası başlamıştı.

Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, 21 Haziran 1587'de hayata veda etti. Büyük Türk denizcilerinin son halkasını teşkil eden Kılıç Ali Paşa, 80 yaşlarındaydı ve 15 yıldır Türk deniz kuvvetlerinin başında bulunuyordu. Onun ölümünden sonra Türk denizciliği, belirsiz olmakla beraber, bir duraklama devresine girdi.
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla