Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 14:51   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Doğal olarak, yöneticilerin ve ekiplerin birşeyler üretebilmek için bir teşebbüs olarak örgütlenmeleri gereklidir. Birleşik Devletler’de anonim şirketlerin, yeni bir teşebbüse girişmek için gerekli parayı toplamak ya da mevcut bir teşebbüsü büyütmek konusunda etkili bir araç olduğu kanıtlanmıştır. Anonim şirket, hisse senedi sahibi diye bilinen bir gurubun gönüllü olarak oluşturduğu, karmaşık kurallara ve geleneklere göre yönetilen bir ekonomik teşebbüstür.
Anonim şirketlerin mal ya da hizmet üretebilmek için parasal kaynaklara gereksinimi vardır. Gerekli sermayeyi oluşturmak amacıyla genelde sigorta şirketlerine, bankalara, emekli sandıklarına, bireylere ve diğer yatırımcılara hisse senedi (varlıklarından pay) ya da bono (uzun vadeli borç) satarlar. Özellikle bankalar gibi bazı kurumlar da anonim şirketlere ve diğer teşebbüslere borç verirler. Federal hükümet ve eyalet hükümetleri bu finansman sisteminin güvenliğini ve güvenilirliğini garantilemek ve yatırımcıların sağlıklı karar verebilmelerine yönelik serbest bilgi akışını sağlamak amacıyla ayrıntılı kurallar ve düzenlemeler geliştirmişlerdir.

Gayrı safi milli hasıla (GNP), belirli bir yıl üretilen mal ve hizmet düzeyini belirler. Birleşik Devletler’de GNP düzenli bir biçimde artmış ve 1983’te 3,4 trilyon doların üstündeyken 1998’de yaklaşık 8,5 trilyon dolar olmuştur. Bu veriler ekonominin sağlığını ölçmeye yararsa da, ulusun durumunu her açıdan ölçemez. Gayrı safi milli hasıla bir ekonominin ürettiği mal ve hizmetlerin piyasa değerini gösterir; fakat, bir ulusun yaşam niteliğini ortaya koyamaz. Sözgelimi, bireysel mutluluk ve güvenlik, temiz bir çevre ve sağlık gibi bazı önemli değişkenler tümüyle bu göstergenin dışında kalır.

KARMA BİR EKONOMİ: PİYASANIN ROLÜ

Birleşik Devletler’de bir karma ekonomi olduğu söylenir; çünkü, hem bireysel teşebbüsler hem de hükümet önemli rol oynar. Gerçekten de Amerikan ekonomi tarihindeki en kalıcı tartışmalardan bazıları özel sektörle kamu sektörünün rolleri üzeride odaklanmıştır.

Amerikan serbest teşebbüs sistemi bireysel iş sahipliğini öne çıkarır. Ülkede mal ve hizmetlerin en büyük kısmını özel teşebbüs üretir ve toplam ekonomik üretimin üçte ikisi özel kullanım amacıyla bireylere giderken, üçte biri de hükümet ve iş çevreleri tarafından satın alınır. Tüketicinin rolü gerçekten o kadar büyüktür ki zaman zaman ülkede bir “tüketici ekonomisi” bulunduğu ileri sürülür.
  Alıntı ile Cevapla