Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 14:54   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Savaş malzemesi üretme gereksinimi büyük bir askeri-endüstriyel karma (1953-1961 arasında ABD Başkanlığı yapmış olan Dwight D. Eisenhower tarafından ortaya atılan bir deyim) doğmasına yol açtı. Bahis konusu karma savaş sona erince ortadan kaybolmadı. Demir Perde Avrupa’nın üzerine çöküp Birleşik Devletler de kendisini Sovyetler Birliği’ne karşı bir soğuk savaşa girmiş bulunca hükümet önemli bir savaş gücü bulundurmayı sürdürdü ve hidrojen bombası benzeri gelişmiş silahlara yatırım yaptı. Savaşta yıkılmış bulunan Avrupa ülkelerine Marshall Planı çerçevesinde ekonomik yardım aktı ve bu da çok sayıda ABD malı için piyasa yaratılmasına yardımcı oldu. Hükümet ekonomik konularda odak rolü oynadığını anladı. Hükümet politikası çerçevesinde “en yüksek istihdamı, üretimi ve satın alma gücünü yaratmak” için 1946 tarihli İstihdam Yasası kabul edildi.

Savaş sonrası dönemde uluslararası parasal düzenlemelerin yeniden yapılandırılması gerektiğini fark eden Birleşik Devletler açık ve kapitalist bir uluslararası ekonomi kurulmasını güvence altına alacak Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası gibi kurumların yaratılmasında öncülük yaptı.

Bu arada işletmeler de birleşmelerin simgelediği bir döneme girdi. Şirketler büyük ve çeşitli alanlara el atan konglomeralar oluşturmak için birleştiler. Sözgelimi, Uluslararası Telefon ve Telgraf A.Ş. (ITT), Sheraton Otelleri’ni, Continental Bankacılık’ı, Hartford Yangın Sigortası’nı, Avis Kiralık Otomobil’i ve diğer başka şirketleri satın aldı.

Amerikan işgücü de önemli ölçüde değişti. 1950’lerde, hizmet sağlayan işlerde çalışan işçi sayısı önce mal üretimindeki işçi sayısına yetişti sonra da bu sayıyı geçti. 1956’da ABD çalışanlarının çoğunluğu imalattan (mavi yakalılar) daha çok hizmette (beyaz yakalılar) yer alıyordu. Aynı zamanda işçi sendikaları da üyeleri için uzun vadeli iş sözleşmeleri gerçekleştirdiler ve daha başka çıkarlar sağladılar.

Buna karşın çiftçiler sıkıntılı günler geçirdiler. Çiftçiliğin büyük işletmelere dönüşmesiyle etkinliğin artması tarımda aşırı üretime yol açtı. Küçük aile çiftlikleri, her geçen gün rekabet etmekte daha çok zorlandılar ve gittikçe artan sayıda çiftçi toprağından ayrıldı. Bunun sonucu olarak tarım sektöründe çalışanların sayısı 1947’de 7,9 milyon iken bu sayı gittikçe azaldı; 1998’e gelindiğinde ABD’deki çiftliklerde sadece 3,4 milyon işçi çalışıyordu.
  Alıntı ile Cevapla