[1903_delisi]

Giit, giit… Git-me kal ne olursun…
Gitme kal Tiganamsın!...
01.02.2007 Yaa işte böyle… Futbol güzel oyun.
Üç gün öncesine kadar Beşiktaş, Tigana’yı kovmanın yollarını arıyordu. Bugün gitme kal diyor!
Neden, ne değişti?
Sadece yönetim değişti. Eskisi gitti yenisi geldi.
Hani, “Tigana’yı rahatsız edenler gitti, adam kendine geldi” demek geçiyor insanın içinden…
Bilmem yalan bilmem doğru…
Belki de devre arası iyi geldi.
Veya bir sihirli değnek değdi!
Zira;
Kadro aynı, hoca aynı, Başkan aynı…
Haksız mıyım yani…

Beşiktaş’ın ötekilerden farkı
Tigana’dır.
Fransız geldiğinden beri “Tigana’yı dinleyin, ona inanın” demekten dilimde tüy bitti.
İşte sonuç…
Tigana için ilk geldiği gün; inatçı ve esrarengiz bir adamdır, dedim.
Haklı çıktım.
Bir ara yönetim “25. maddeye dayandırarak” Tigana’yı postalamayı düşündü. İşte o zaman; “Tigana git artık başarılı olamazsın” dedim ama yönetim gitti, işler değişti…

Tigana inatçı ve esrarengiz olduğu kadar özgür bir adam.
Ne Zico’ya benziyor ne Gerets’e…
Onlar suskun Tigana konuşkan.
Hakkını arıyor, yeri geldiğinde rest çekebiliyor, bazen centilmen bazen çelik gibi sert!
“İsterseniz avukatımı çağırayım” diyebiliyor, ya da “yenersem sarışın, yenilirsem zenciyim” de diyebiliyor.
Hepsinden öte; “gidersem beni çok ararsınız” da diyor.
“Bırakın Beşiktaş’ı gençleştireyim, süre tanıyın on sene yıkılmaz takım yaratayım” diyor.
Bundan daha iyi bir teklif olur mu?
Bir de Tigana’nın rakiplerine bakın. Onlar genç oynatmakta Tigana kadar cesur değiller.
Yani Tigana kendine güvenli.
Asla araziye uymuyor!
Kulağının üstüne yatıp “salla başını al maaşını” yapmıyor.
Çalışıyor, konuşuyor, direniyor, mücadele ediyor ve kazanıyor…

Burak, Serdar, Bobo, Nobre, Gökhan Zan, Gökhan Güleç, İbrahim Toraman, Fahri, Koray, iki de star… Kim istemez böyle bir takım! Alayı genç…
Son üç maçtır Beşiktaş zevk veriyor.
Bir de hem oyun içinde hem haftalar itibariyle devamlılık sağlanırsa Beşiktaş rakip tanımaz!

Şimdi herkese bir soru;
Tigana Beşiktaş’ı uçurursa kimler ne der acaba?
Tigana’yı beğeniyordum, şimdi daha da çok beğeniyorum çünkü; çalıştı ve başardı.
Beşiktaşlı futbolcular birbirlerine alıştılar, Tigana tatlı-sert, onları hizaya getirdi.
Tigana çaktırmadan; “koşan oynar, dediğimi yapan oynar” diyerek futbolcularına takıma girmek için ciddi çalışmanın ve hocaya inanmanın şart olduğunu” vurguladı.
Hem de çok yıpratılmasına rağmen.
Bu az iş değildir arkadaşlar!
Tigana;
Delgado ve Ricardinho’yu uzun süre oynatmadı… İkisini beraber de oynatmaktan kısa sürede vaz geçti…
Herkes; “Delgado-Ricardinho yan yana oynar-oynamaz” muhabbetine girdi, Tigana;
“Oynattık gördünüz, kalemizde 8 gol tehlikesi gördük” dedi.
Bunun yorumunu bile bizim medya yapamadı; “Tigana bu işi bilmiyor, çuvalla para verilip alınanları nasıl oynatmaz” dedi…
Oysa Tigana onları oynatmayarak kazandı. Çünkü onlar varken kalemizde 8 gol tehlikesi gördük demek; koşmuyorlar, rakiple mücadele etmiyorlar, bu yüzden orta sahadan adam kaçırıyor ve açık veriyoruz, demekti.
Zaman içinde Tigana bunları aştı. Delgado ve Ricardinho pabuç pahalı gelince çalıştılar kıvama geldiler.
Vestel Manisaspor karşısında Beşiktaş kalesinde neredeyse gol tehlikesi görmedi.
Hani Tigana; Delgado ve Ricardinho’yu bir arada oynatmazdı?
İşte oynatıyor.
Neden?
İkisi de hazır hale geldi de ondan! Gelmeseler yine keserdi birinden birini… Ya da ikisini birden. İşte hocalık budur. Nabza göre şerbet değil! Koşan, çalışan, ciddi olan oynar! Hiç kimse imtiyazlı değildir.
Tigana ayrıca;
Nobre, Bobo ve Burak’ı inatla koşmaya,
Delgado ve Ricardinho’yu şöhretlerinin arkasına gizlenmemeye alıştırdı.

Runje’yi ısrarla oynatıp ona sahip çıkarak moralini yükseltti,
İbrahim Üzülmez’in iyi niyetle çalışmasını takdir etti,
Serdar’ı medyanın tepkisine rağmen ısrarla orta alanda oynatarak kazandı,
Defanstaki pozisyon hatalarını sabırla onardı.
Tigana zoru başardı.

Tigana ve Beşiktaş’a karşı bir hata yaptım.
“Ekim sonunda Beşiktaş önüne geleni yener” dedim.
Üç ay rötar yatım.

Vestel Manisaspor’un talihsizliği Beşiktaş’la oynamak!
Vestel Manisaspor ve Ersun Yanal’ın talihsizliği Beşiktaş’la üst üste iki maç yapmak!
İkisini de kaybettiler. Hem de üçer dörder!
Tek gol bile atamadılar.
Beşiktaş o kadar iyi ki, rakip bunalıyor.
Beşiktaş çok çabuk ve güçlü ataklar yapıyor.
4. dakikada Koray’ın attığı gol muhteşem… Pozisyona girişi ve topun arkasında “es” vererek ayak değiştirmesi ve mükemmel bir aşırtma vuruşla golü atması seyredilmeğe değer…
Bobo’nun attığı golde Burak’ın nefis pası…
Burak attığı golde Bobo’nun nefis pası...
Bunlar harika goller.
Beşiktaş üst üste pozisyon yakalıyor ve rakip üstüne gelemiyor.
Ersun Yanal ne yapsın?
Bu aralar Allah kimseyi Beşiktaş’ın karşısına çıkartmasın.
Teşekkürler Tigana.
Severim iddialı adamı.
Severim işi bileni…
Severim güzel futbolu…