Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 15:46   #147
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1990’ların başlarında Tayland, Endonezya ve Güney Kore gibi ülkeler Birleşik Devletler’in ve diğer gelişmiş ekonomilerin elde ettiğinden çok daha hızlı olan ve enflasyon farkı düşüldükten sonra yüzde 9’u bulan büyüme oranları gerçekleştirerek tüm dünyayı şaşkına çevirdiler. Bunun farkına varan yabancı yatırımcılar kısa zamanda Asya ekonomilerini paraya boğdular. Asya-Pasifik bölgesine olan sermaye akışı 1990’da sadece 25 milyar dolarken 1996’ya gelindiğinde 110 milyar dolara fırlamıştı. Geriye dönülüp bakıldığında bunun ülkelerin kaldırabileceğinden çok daha fazla bir yük olduğu görülür. Ekonomistler sermayenin büyük bir kesiminin etkin olmayan teşebbüslere gittiğinin farkına vardıklarında iş işten geçmişti. Söylediklerine göre Asya ülkelerinin çoğunda bankaların yetersiz bir biçimde denetlenmeleri ve çok kez ekonomik yararı olacak projeler yerine politikacıların destekledikleri projelere para vermeleri için baskı altında kalmaları yüzünden sorun daha da derinleştiriyordu. Büyüme aksamaya başlayınca bahis konusu projelerin çoğunun ekonomik açıdan yeterli olmadıkları anlaşıldı ve pek çoğu da iflas etti.


Asya bunalımının ardından Birleşik Devletler’in ve diğer ülkelerin liderleri buna benzer uluslararası mali sorunların çözülebilmesi için IMF’nin elindeki sermayeyi attırdılar. Belirsizliğin ve bilgi eksikliğinin uluslararası finans piyasalarındaki değişkenliğe katkısı olduğunun farkına varan IMF daha önceleri bir sır gibi saklanan faaliyetlerini kamuya açıklamaya başladı. Birleşik Devletler de ülkelerin yapısal reformlar gerçekleştirmelerini istemesi için IMF’yi zorladı. IMF bunun üzerine hükümetlerden politikacıların benimsedikleri kendi kendini besleyemeyecek projelere yardımda bulunmamalarını istemeye başladı. Ülkelerin başarısızlığa uğrayan teşebbüslerin ekonomiye yük olmasını sürdürmek yerine hemen kapatılabilmelerini sağlanmak amacıyla iflas yasalarında reform yapmalarını talep etti. Kamu teşebbüslerinin özelleştirilmelerini teşvik etti ve ticaret politikalarını liberalleştirmeleri ve özellikle yabancı bankaların ve diğer finans işletmelerinin gelmelerini kolaylaştırmaları için çok kez ülkelere baskı yaptı.
  Alıntı ile Cevapla