Uçuş fobisi uçak korkusu
Negatif Koşullanmaya Karşı Uçuş ve Güvenlik:
Uçuş korkusunun kökeni tartışmalıdır. Çok yaygın ve köklü olması insanın bilinç dışında yer alan ölüm korkusu, yalnızlık korkusu, umarsız kalma korkusu gibi evrensel korkulardan biri olduğunu düşündürmektedir. Eski çağlarda uçuş insan için imkansız, olağanüstü ve büyülü birşeydi. Uçmanın asla insanlara göre olmadığı düşünülürdü. Tüm toplumlarda yaygın dinsel ya da büyüsel inanışlar insanın olanakların dışına çıkmasının felaketlerle sonuçlanacağını savlardı. Uçuşta böyleydi, bir tür tanrılara meydan okuma olarak algılanırdı. Uçma çabası içindeki insanlar bu yüzden hep alayla ve tepkiyle karşılandılar. Tüm bu korkular ve tepkiler zamanla insanın bilinç altına yerleştiler.
Uçuş korkusunun kökeni ne olursa olsun bu korkuyu pekiştiren uçak ve uçuşlarla ilgili negatif söylemlerdir. Ne yazık ki medyada uçuşla ilgili haberlerin çoğu aleyhte olagelmektedir. Uçak düşmeleri, kaçırılma ve atlatılan kazalar yüksek tonda vurgulanmaktadır. Kaptan sarhoştu, uçak zaten eskiydi, karakutu bulunamadı gibi spekülatif haberler sıktır. Ayrıca birçok filmde veya romanda uçak kazaları, havada patlama uçak kaçırma ilgi çekici, dehşet temalarından biri olarak kullanıla gelmektedir. Buna karşın binlerce uçuşun ne kadar rahat ve güvenli geçtiği vurgulanmamaktadır. Sonuçta tüm bu yayınlar ve söylemler uçuşun tehlikeli olduğu konusunda negatif bir koşullanma yaratmaktadır. Şimdi bu negatif koşullanmaya karşın uçuşun ne kadar güvenli olduğunu tartışalım.
Uçuş ve Güvenlik:
Uçuş korkumuzu nasıl yenebileceğinizi öğrenmeden önce havacılık hakkında biraz bilgi edinmemizde yarar var. Bu korkunun sorumlusu Wright kardeşlerdir, çünkü uçuşun imkansızlığını tümüyle tarihe gömdüler. Ardından başkaları geldi ve havacılığı inatla geliştirdiler. İlk tarifeli hava taşımacılığı 1927'de Newyork'ta "Colonia Air Transport" adıyla başladı. Daha çok posta taşımak amaçlı bu uçaklar oldukça güvenilmezdi. Bunlarla uçmaya cesaret edemeyenlere kesinlikle fobik denemez, hatta uçmaya cesaret edenlere tuhaf gözle bakılabilirdi. Öyle ki pilotlar inecekleri alanı belirlemek için bazan camdan sarkmak zorunda kalırlardı.
1933'de Ford Motor Company'nin geliştirdiği "Curtis Condor" adlı ilk yolcu taşıyan uçak pek düzenli uçamazdı. Daha çok yukarı aşağı sıçrayarak uçan bu uçaktaki yolcuları rahatlatmak için firma hemşirelik eğitimi görmüş hoşgörünümlü hanımları işe aldı. Bu ilk hemşire-hostesler yolculara kahve, çay, yemek servisi ve pansuman yapmaya başladılar. Sonuçta bu hanımların da katkılarıyla hava ulaşımı giderek daha çok kabul gördü, sektör büyüdü. Uçaklar giderek daha güvenli hale geldi ve sonunda devlet de uçuşu kabullendi, hava meydanları yapımını üstlenmeye başladı.
II.Dünya Savaşı teknolojinin ve uçakların savaşı oldu. Bu savaşla uçuş teknolojisi çok çok gelişti. Bugün havacılık dünyanın en hızlı, en gelişmiş ve en teknolojik ulaşım sistemi. Her yıl milyonlarla (sadece ABD'de 350 milyon kişi ) uçakla ulaşımı tercih ediyor.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |