Sonuçta: Avrupa Birliği üye ülkeleri 1998 yılında tüm kaynaklar incelendiğinde 1436 Mton enerji kaynağı tüketmiş ve bu oranın sadece 753 Mtonu üye ülkelerce üretilmiştir. Bu tüketimin % 16’sını kömür, % 41’ini petrol, % 22’sini doğalgaz, % 15’ini nükleer enerji ve sadece % 6’sını yenilenebilir enerji kaynakları karşılamıştır. Bu durum, Avrupa Birliğinin, yenilenebilir enerji kaynakları kullanım oranını arttıramadığı taktirde, özellikle ulaşım, nakliye ve konut ısıtılması gibi her geçen gün enerji ihtiyacının arttığı sektörlerde ithal enerji kaynaklarının kullanılmasının önüne geçilemeyeceğini göstermektedir. C. AVRUPA BİRLİĞİNDE ENERJİ TEMİNİ: Avrupa Birliği, endüstrisinin tamamı ile enerjiye bağımlı olması bakımından, enerji piyasalarındaki jeopolitik gelişimler yüzünden, enerji kaynaklarının iletimindeki coğrafi konumunun önemi yüzünden ve kararlı bir enerji tüketicisi olmasından dolayı dünya enerji ürünleri piyasasında çok önemli bir aktör konumundadır. 1. İthal Enerji Kaynaklarına Bağımlılık: İlk petrol krizinden bu yana dünyada enerji tüketiminin artmış olmasına rağmen Avrupa Birliği, bu periyot içerisinde enerji kaynaklarına olan bağımlılığını 1973’te % 60’tan 1999’da % 50’ye indirmeyi başarmıştır. Bu başarı, enerji tüketimi yönetim politikalarının, enerji koruma politikalarının ve iç enerji kaynaklarını geliştirme çalışmalarının başarıyla yürütülmesi sonucunda meyvelerini vermesiyle sağlanmıştır. Bu başarılı politikalara rağmen tüm dünya genelinde olduğu gibi Avrupa Birliğinde de enerji kaynaklarına duyulan talep endüstriyel gelişimlerle orantılı olarak her geçen gün artmaktadır. |