Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 16:13   #12
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Şu anda Avrupa Birliği, tüketiminin % 40’ını karşılaması bakımından ithal doğalgaza bağımlı durumdadır. Artan bağımlılığı önümüzdeki 20 ile 30 yıl içerisinde % 70 seviyelerinde dengelemeye çalışmak için AB’nin önünde çeşitli seçenekleri vardır. Rusya, Norveç, Kuzey Afrika, Cezayir ve Libya gibi kısıtlı doğalgaz kaynaklarına sahip yakın coğrafyadaki üye ülkeler bulunmaktadır. Burada vurgulanması gereken nokta, eski SSCB’nin yaptığı gibi Rusya ve ondan ayrılan diğer devletler Avrupa Birliği ile imzaladıkları doğalgaz antlaşmalarını daima uzun vadedeki planları doğrultusunda yapmaktadırlar. Şu anda Rusya, Yakındoğu ülkeleri ve Nijerya, ekonomik doğalgaz temin edebilmemiz bakımından tercih edilen seçeneklerin başında gelmektedir.
Avrupa Birliği kullandığı kömür miktarının % 50’sinden fazlasını ithal etmektedir. Yakın gelecekte Avrupa’daki kömür rezervlerinin büyük oranda tükenmesiyle 2020 yılında ithal kömür kaynaklarına bağımlılığın % 70 seviyelerinde olması, 2030 yılında ise bu oranın % 100’e kadar çıkması yapılan çeşitli analizler sonucunda ortaya çıkmıştır.
Avrupa Birliği şu anki uranyum ihtiyacının % 95’ini yabancı kaynaklardan karşılamaktadır. Ancak, nükleer enerji kullanımında AB üyesi ülkelerin dünya çapında söz sahibi konumda bulunmaları, EURATOM nükleer yakıt temin ajansının, nükleer yakıt alımı konusunda yapılan antlaşmalarda söz sahibi olması ve nükleer enerji kullanan üye ülkelerin elinde en az birkaç yıl yetecek nükleer yakıt stoklarının bulunması Avrupa Birliğinin uranyum ihtiyacını karşılamasında çok büyük zorluklarla karşılaşmasını engellemektedir. Petrol ve doğalgaz kaynaklarındaki jeopolitik çeşitlilik politikalarının petrol konusunda Orta Doğu ülkelerinin, doğalgaz konusunda ise Rusya’nın etkisi altında bulunması ve bu ülkelerden bağımsız olmaması yüzünden, bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerle bazı aday ülkeler AB’ye ve dünyaya dağılan doğalgaz ve petrol boru hatlarının
kendi topraklarından geçmesi sayesinde neredeyse birer üretici ülke olma durumuna gelmeleri nedeniyle avantajlıdırlar.
  Alıntı ile Cevapla