Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 16:36   #11
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II.TÜRKİYE’DE DEVALÜASYON UYGULAMALARI

A. 1931 Yılı Devalüasyonu

Türkiye’de doların fiyatı 211 kuruş olarak ayarlanarak, ilk devalüasyon 1931 yılında yapılmıştır Fakat 1931 yılında yapılan devalüasyonun, devalüasyon mu yoksa o yılların ekonomik şartları gereği kısa vadeli TL değerinin düzenlenmesi mi olduğu uzun süre tartışılmıştır.
B. 7 Eylül 1946 Devalüasyonu

1946 yılında Türkiye Cumhuriyetinin başında Recep PEKER hükümeti bulunuyordu. Türk lirasının ikinci dünya savaşı içerisinde iç ve dış değerleri arasında önemli farklar belirmiştir. Recep Peker hükümeti, bu farkı yok etmeye kesin olarak karar vermişlerdi. 1931 yılından 1946 yılına kadar tam on beş yıl, Türk lirası değerini hiç dokunulmamıştı. Türk ekonomisi bu zaman zarfında monoton bir fasit daire içinde, kendi çapındaki hamlesi ile baş başa idi. Recep Peker Hükümeti 1946 yılında Türk Parasına gerçek değerinin verilmesini istiyordu. Bu gerçek değeri vererek, dış fiyatlarla iç fiyatlar arasındaki farkın ortadan kaldırılması sağlanacaktı. Diğer taraftan da dış ticaretteki sun’i önlemler ortadan kaldırılacak. Dış ticaret canlandırılacaktı.
1943 yılından önce düşük oranda bir mini devalüasyon yapıldı. 1946 yılında “7 Eylül Kararları” diye anılan devalüasyon ile Türk Lirasının değeri % 40’a yakın bir oranda düşürülmüştür. Bir Dolar, iki lira 82 kuruş (2.82) olmuştur. Türk Parasının değeri çok aşağı tutulmuştu. Çok aşağıda olan Türk Parasının kıymeti ise, ithal mallarının fiyatlarını artırmış, yurt içindeki fiyat istikrarını bozmuştu. Hükümet bol mal ithal etmek istiyor, ithal edilecek bol mallarla dahildeki fiyat hareketlerini rekabetle ayarlayabileceğini umuyordu. Bu çeşitli ekonomik etki ve faktörlerle gerçekleşemedi.
1946 Devalüasyonu ağır olumsuz sonuçlarla sonuçlandı. Üretimde beklenilen sonuç sağlanamadı. Devlet giderleri arttı. Bütçe açıkları çoğaldı. Nakit hacmi yükseldi. Türk Parasının satın alma gücü düştü. İthalat çoğaldı, ihracat düştü.
O yıllarda iş adamlarımız, çalışan insanlarımız, bugünkü gibi çeşitli dış ülkelere yayılmamışlardı. Ayrıca dış finansman kurumlarında, bankalarda tasarruf meblağları olanlar olmadığı için, dışarıdan bu yollardan döviz girdisi de sağlanamadı. Bunların yanında 1946 devalüasyonunda, dış ticaret blânçosundaki açıklar büyüdü. Döviz stokları azaldı. Hayat pahalılığı artamaya başladı.
1946 yılı devalüasyonu, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana, devalüasyon kapsamında ilk defa uygulanan gerçek bir devalüasyon olmuştur.
  Alıntı ile Cevapla