Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-02-2007, 16:37   #12
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

C. 1958 Yılı Devalüasyonu

1946 yılı devalüasyonunu ağır bir dille eleştiren, o zamanın güçlü muhalefet partisi olan Demokrat Parti, 1950 yılında iktidar olduktan 8 yıl sonra, 1958 yılında, bu sefer yüksek oranda devalüasyon operasyonu uygulanmıştır. 1958 yılı devalüasyonu da beklenilen sonucu vermemiştir. İhracat tıkanıklığına faydalı yönleri olmuşsa da zorunlu ithal mallarında büyük darlıklar ve fiyat yükselmeleri olmuştur. Yükselen ithal malları fiyatları, iç fiyatları yükselmiş ve ülkenin ekonomik istikrarını sarsmıştı. Paranın iç piyasa değeri ile dış piyasa değeri arasındaki belirli farklar her geçen gün büyüyordu.
İç piyasadaki istikrarsızlık kendini toparlayamıyordu. 1950 yılından sonra birden girişilen enflasyonist yatırımların ve altın karşılığı kağıt para sisteminden uzaklaşılarak, karşılığında altın stoku bulunmayan dinamik kağıt para sisteminin uygulamasının doğurduğu fiyat yükselmeleri devalüasyon operasyonundan sonraki yıllarda da devam ediyordu. Sabit ve dar gelirli vatandaşın geçim sıkıntısı, her geçen gün artıyordu. Özellikle, Türk Parasının dış piyasalardaki değerinin sürekli olarak düşmesi, ülke ekonomisinin itibarını sarsıyordu. Bütün bunlar yanında, 1958 yılı devalüasyonu, ödemeler blânçosundaki bazı önemli boşlukları kapatmış fakat beklenilen ekonomik dengeyi sağlayamamıştır. 4 Ağustos 1958 tarihinde “İktisadi İstikrar Tedbirleri” adı altında yapılan bu devalüasyonda Türk Lirası % 220 değer kaybederek, Bir dolar (900) kuruş (9) TL olmuştur.
D. 10 Ağustos 1970 Devalüasyonu

1958 yılında 12 yıl sonra iktidara gelen Adalet Parti hükümeti % 70’lere varan 3. ağır devalüasyonu yapmıştır.
Belirli dönemlerdeki ihracat rakamlarımızın memnuniyet verici olmaması ithalatımızın ihracatımıza göre sürekli olarak çok fazla büyümesi, fiyatlarımızın iç ve dıştaki istikrarsızlığı, ödemeler blânçomuzdaki dengesizlik her zaman olagelen milli sermayemizin yetersizliği, finansman kaynaklarındaki kıtlığımız ve özellikle diğer ekonomik ve sosyal faktörlerimiz nedeniyle 10 Ağustos 1970 Devalüasyonu da beklenilen sonucu sağlayamamıştır.
İhraç edilemeyen milli ürünlerimizin ihracını sağlamak, dış ticaret dengemizde, milli üretimimizi çoğaltmada, dış ülkelerdeki vatandaşlarımızın dövizlerinin Türkiye’ye akmasında, turizm gelirlerimizin çoğalmasında 10 Ağustos 1970 devalüasyonun faydaları olmuş fakat, Türk Ekonomisinin muhtaç olduğu istikrarı sağlayamamıştır. Paramızın dış değerinin düşmesi, içerdeki fiyatların sürekli olarak yükselmelerine neden olmuş, yeni vergiler ve diğer zamlar, fiyatları daha da yükseltmiştir. İthalat ve ihracat açığı yeterli şekilde kapanamamış, ödemeler blânçosundaki açık devam etmiştir.
Dış ticaret açığını kapamak, özellikle milli ürünlerin dış satımını artırarak, Kalkınma Planının amaçları düzeyinde gerçekleştirmek amacı ile 10 Ağustos 1970 Devalüasyonu ile Türk Lirası % 66 değer kaybı ile bir dolar 15.15 oldu (On beş lira on beş kuruş).
  Alıntı ile Cevapla