Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-02-2007, 10:47   #8
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Akşar: "Sistem büyükleri koruyor"

Yediden yetmişe her kesimin tutkusu olan futbol, tıpkı turizm gibi günümüzün "Bacasız sanayisi" halini aldı. Bu değerlendirmenin en büyük nedeniyse dünya futbol piyasasında dönen paranın yıllık 250 milyar dolar civarında olması. Dünya futbolu pazarlanan konumdan, pazarlayan konuma geçerken, bugünlerde Türk futbolunda tam tersi bir eğilim mevcut. Türk futbolu gelirler konusunda ciddi bir kaosun içerisine düşmüş durumda. Yıllık 540 milyon YTL’lik ciroya sahip İddaa bahis oyunundaki hukuki çıkmaz, bugünlerde herkesin kafasında "şimdi ne olacak" sorusunun doğmasına yol açtı. Bu soruya cevap aramak ve futbol ile ekonomi ilişkisini irdelemek için futbol ekonomisti Tuğrul Akşar’ın kapısını çaldık. Aynı zamanda Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (FESAM) kurucularından olan Akşar’ın, "Endüstriyel Futbol" ve "Futbol Ekonomisi" adlı yayımlanmış iki kitabı bulunuyor. Akşar ile İddaa konusundaki belirsizliğin nedenlerini, "şimdi ne olacak" sorusunun yanıtlarını, Türk ve dünya futbol ekonomisini el aldık.
"İDDAA DURMAZ"
- Futbol ile ekonomi ilişkisini geniş bir şekilde irdeleyeceğiz, ancak öncelikle son günlerin en çok tartışılan konusuyla başlamak istiyorum. Spor tahmin oyunu İddaa’ya karşı açılan ihalenin iptaline ilişkin davada, Danıştay’ın işlem yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu kararın ardından ciddi bir kaos oluşmuş durumda. Herkesin merak ettiği konu şu: Şimdi ne olacak?
"2004 yılında İddaa, Spor Toto Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği ihale sonucunda İnteltek firmasına verildikten sonra yaklaşık iki-üç yıllık süre içerisinde İnteltek altyapısını oluşturdu ve dört bin bayiye ulaştıO günden bugüne elde ettiği toplam bir buçuk milyar dolar cirosuyla bu alanda hizmet veriyor. İddaa’nın yasal yapılanmasına göre bahis oyunları ancak devlet eliyle organize edilebilir. Dolayısıyla özel şirketlerin bu işin organizasyonunu alabilmesi için yasal bir düzenleme ve altyapı gerekiyor. Bu yasal altyapı bulunmadığı için ihaleye giremeyen Amerikan şirketi GTECH yürütmenin durdurulması için mahkemeye gitti. Mahkeme de GTECH şirketini haklı buldu ve olayı Danıştay’a taşıdı. Danıştay da almış olduğu kararla bu işin yasal olarak düzenlenmesi gerektiği kararını verdi. Olayın özü bu.
"FUTBOL KULÜPLERİ CİDDİ PARALAR KAZANMIYOR"
- İddaa, Türk futboluna ekonomik anlamda ne gibi katkıda bulunuyor?
Click the image to open in full size."Az önce söylediğim bahsettiğim gibi bugüne kadar elde edilen toplam bir buçuk milyar dolarlık ciro, iddia edildiği gibi Türk futboluna ciddi bir katkı sunmadı. Çünkü bu cironun sadece yüzde dokuzu kulüplere, yüzde 50’si vergiye, yüzde üçü çeşitle hayır kurumlarına, geri kalan kısmı da Spor Toto Genel Müdürlüğü ve İnteltek’e gitti. Dolayısıyla da futbol kulüpleri ana unsur olmasına rağmen bu alanda ciddi gelir elde edemiyorlar. Spor Toto Genel Müdürlüğü'nün 2005 yılı verilerine göre yıllık cirosu 540 milyon YTL. Bu 540 milyon YTL'nin 50-55 milyon YTL'sini birinci, ikinci ve üçüncü lig kulüplerine aktarılmış. 2005 yılı sonu itibarıyla İddaa’dan en büyük geliri 2.8 milyon YTL Beşiktaş elde etmiş. Hemen arkasından ise 2.7 milyon YTL ile Fenerbahçe, 2.5 milyon YTL ile Trabzonspor ve 2.4 milyon YTL ile Galatasaray geliyor. İddaa’nın Türk futboluna büyük katkıları olmadığı rakamlardan net bir şekilde anlaşılıyor. Kazancın büyük bölümü devletin kasasına giriyor. Özetle toplam gelirin 91’i futbol dışına, yüzde dokuzu ise futbola aktarılıyor."
- Şimdi ne olacak peki?
"Yeni bir yasal düzenlemeyle, İddaa’nın özel şirketlere verilebileceğinin ve onlar tarafından oynatılabileceğinin hüküm altına alınması gerekiyor. Bu konuda Bakanlar Kurulu bir tasarı hazırlayacak, ardından tasarıyı meclise getirecek ve bu yasayı çıkartacak. Eğer bu yasa çıkarsa daha doğuştan hukuken bir sakatlık olmayacak."
- İddaa oyunları duracak mı peki?
"Konu hakkındaki yasal düzenleme yapılıp yasa çıkarılmadığı koşulda, bunun bir özel şirket tarafından yapılması mümkün değil. Ama İddaa oyununun durmaması için 30 günlük bir süre var ve zaten tebligatta geciktiriliyor. Bu süre içerisinde yasa tasarısı hazırlanıp, meclisten geçirililebilir ve daha sonra çok fazla geciktirilmeden İddaa'nın ihalesi yapılabilir. Kısa süre de olsa İddaa oyununun durdurulacağına ihtimal vermiyorum."
- Özel bir şirkete verilmeden Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün (GSGM) İddaa oyununu organize etme hakkı var mı?
"Evet kesinlikle GSGM bunu yapabilir."
"DEVLET İDDAA’DAN PARA KAZANMAK İSTİYOR"
- O zaman İddaa’nın durması gibi bir durum söz konusu değil?
"Ama şu var. Bu organizasyonu İnteltek’e vermişsiniz ve İnteltek’in dört bine yakın bayisi var. O zaman bütün bu bayilerle yeniden sözleşme düzenleyip, onları Spor Toto bayisi yapmak gerekiyor. Hükümet şimdi bunun çözümünü arıyor. Devlet bu işten para kazanmak istiyor ama bunu kendi eliyle değil, özel sektöre ihale ederek yapmayı planlıyor. Gecikme olması durumda gerekli yasal düzenleme yapılana kadar devlet İddaa’yı kendi eliyle düzenleyebilir. Ayrıca beklenen yasal düzenlemenin yapılmaması halinde internet üzerinden oynanan bahis artacaktır. Bu arada internet üzerinden oynanan bahisi de yasallaştırmak gerekiyor. Bunu Almanya, İtalya yapmaya başladı bile."
- Bugün bazı kulüplerin hükümetle oldukça sıkı ilişkileri var. Bu ilişki beklenen yasal düzenlemenin çıkmasını hızlandıracaktır diyebilir miyiz?
"Kulüpler Birliği bu olay olmadan önce yüzde dokuzluk gelire tepki gösterdi. Bugün bu konuda kulüpler kesinlikle haklı. Kulüplere verilen oranın yüzde 20-25’lere çıkarılması gerekiyor. Bu konuda da Bakanlar Kurulu’nun yeni bir düzenlenme yapması şart."
"AVRUPA’DAKİ DAĞILIM ÇOK YÜKSEK"
Click the image to open in full size.- Avrupa ülkelerindeki dağılım nasıl?
"Onlarda biz de olduğu gibi bir sistem yok. Türkiye’deki gibi tek bir şirket yok. Mesela Avrupa’da kulüpler kendileri pazarlık yapıyorlar. Birden fazla bahis şirketi var. Dolayısıyla birden fazla şirketin olduğu yerde rekabet artıyor. Kulüplere bahisten ayrılan kaynak ülkeden ülkeye değişse de bizdeki gibi kulüplere küçük rakamlar verilmiyor. Oranlar ülkeden ülkeye değişiyor. Bu arada İddaa'nın konusunda yeni bir yasal düzenlemeye gidilirken, internet üzerinden oynanan sanal bahisin de kontrol altına alınması ve yasal altyapısının oluşturulması gerekiyor. Almanya’da ve birkaç Avrupa ülkesinde bu çalışmalar yapılıyor."
- İddaa’nın durması halinde liglerin iptal olabileceği iddia ediliyor. Sizce bu ne kadar inandırıcı?
"Liglerin iptal olması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. Neden ligler iptal olsun ki!"
"FUTBOL SİSTEMİ BÜYÜKLERİ KORUYOR"
- Futbol ile ekonomi ilişkisi günümüzde oldukça önemli. Geçtiğimiz aylarda bu konuyu irdeleyen "Futbol Ekonomisi" adlı bir kitabınız çıktı. Bugün sportif başarılar kulüplerin ekonomik yapısıyla paralel hale gelmiş durumda. Anadolu’dan şampiyon çıkması ekonomik Altyapıya mı bağlı olur hale geldi?
"Bugün her şey ekonomiye dayanıyor. Altyapı iyi olmadığı zaman beklenen, özlenen başarıyı yakalayamazsınız. Özellikle gelir dağılımındaki dengesizlik, haksız rekabet ortamı oluşturuyor. Bugünkü mevcut yapının büyük kulüpleri koruyan bir sistem olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla arada ekonomik anlamda çok ciddi uçurumlar var. Son 49 yılda dört takımın şampiyon olması, son 15 yılda sadece üç takımın şampiyon olması haksız rekabet koşullarının net bir göstergesi. Havuz sistemindeki dengesiz dağılıma baktığınız zaman haksız rekabet koşulların görebilirsiniz. Bu da rekabetin ve futbol kalitesinin düşmesine neden oluyor. Bu sistem takımlar arasındaki uçurumu artırırken, dünya ve Avrupa futbolu ile rekabet etme şansımızı artırıyor. Oysa ki önce kendi içimizde rekabeti artırdıktan sonra dünya veya Avrupa futboluyla rekabet edebilir hale gelebiliriz. Endüstriyelleşen futbol, şovun işe dönüşmesi anlamına geliyor. Ama endüstriyelleşmeyi günah keçisi olarak görmemek gerekiyor. Endüstriyelleşme yüksek kalite, yüksek standart demektir."
"EN BÜYÜK ENGEL YÖNETİM ANLAYIŞI"
- "Türkiye’de futbolun bir endüstri olduğu henüz fark edilmemiş durumda" diye bir açıklamanız var. Bunun nedenleri neler?
"Bugün bu endüstriyel dönüşüm sağlanmış olsa, kulüp yönetimleri bu dönüşümü gerçekleştirebilir. Bunu yapamadıkları için de çok önemli yönetim sorunları ortaya çıkıyor."
- Handikapları nedir?
"Kulüpleri aile şirketleri gibi yönetmeye çalışmaları. Günlük çözümler üretilmesi, kurumsallaşma ve şeffaflığın olmaması kulüplerin iyi yönetilmediğini net bir şekilde gösteriyor. Kulüpler iyi yönetilmezse sportif başarı olmaz, sportif başarı olmazsa mali başarı olmaz, mali başarı da olmazsa sportif başarı olmaz... Bu bir döngüdür. Bu yönetim sorunları Türk futbolunun önündeki en büyük engeldir. Bu anlayış devam ettikçe başarının olması ve istenilen seviyeye gelmek oldukça zor."
Click the image to open in full size.
- Şampiyonlar Ligi şampiyonları Avrupa’nın sayılı ülkelerinden çıkıyor. Bunun nedenlerinden biri olarak ekonomik yapılarını gösterebiliriz. Karşılaştırmalı olarak bakarsak Türk kulüpleri ile Avrupa kulüpleri arasındaki ekonomik farklar nelerdir?
"Futbol piyasasının büyüklüğü Türkiye’de yaklaşık 472 milyon dolar, Avrupa’da ise 13 - 13,5 milyar dolar civarında. Yani Türkiye’de futbol pastası Avrupa’daki miktarın yaklaşık yüzde üç buçuğuna denk geliyor. Türkiye’nin bu geliri artırma şansı var. Bugün İngiltere’nin geliri 2,6 milyon dolar. Avrupa’nın beş büyük ligi futbol pastasının yüzde 64’ünü, geri kalan 48 ülke de yüzde 36’sını paylaşıyor. Bu rakamlar ortadayken, futbol pastasını nasıl büyüteceğimizi düşünmek yerine, nasıl daha çok paylaşırız hesapları yapılıyor."
- O zaman Futbol Federasyonu’na bu konuda oldukça büyük işler düşüyor?
"Evet. Federasyonun yönetim anlayışında değişikliğe gitmesi gerekiyor. Ayrıca gelirlerin artması için liglerin format değiştirmesi ve kulüplerle Futbol Federasyonu’nun yeniden örgütlenmesi gerekiyor."
- Futbol ile ekonomi ilişkisi adına özetle neler söyleyeceksiniz. Bacasız sanayi olarak adlandırılan futbolun büyümesindeki ana etken nedir?
"Futbolun bugün yarattığı gelir tüm dünyada yaklaşık 26 - 27 milyar dolar civarındadır. Bugün futbol pazarlanan değil diğer ürünleri de pazarlayan konuma geçmiştir. Dolayısıyla diğer unsurları da hesaba katarsak bu rakamın yıllık 200 - 225 milyar dolar civarında olduğunu görürüz. Futbolun ekonomiyle çok yakın bir ilişkisi var. Dünyanın en tanınmış ürünlerini geçti, seviliyor ve tanınıyor. Bunun farkına varan kulüpler kendilerini geliştirip birinci sınıf kulüp olma yolunda önemli adımlar atıyorlar. Bugün bunun farkında olmayan kulüpler ikinci, üçüncü sınıf kulüp durumundalar."
"BREZİLYA AYAKTA ZOR DURUYOR"
- Peki Brezilya futbolu ekonomik olarak nerede. Brezilya dünyanın birçok ülkesine futbolcu satıyor.
"Futbolcu satımından elde edilen gelirler Latin Amerika’da çok önemli, fakat futboldan çok ciddi gelirler elde etmiyorlar. Brezilya liginin yıllık geliri 400-500 milyon dolar civarında, ama bu gelirde en önemli payı futbolcu satımları oluşturuyor. Örneğin Brezilya’nın futbolcu satımından elde ettiği gelir 150 milyon dolar civarında. Futbolcu transferi dışında Brezilya’da çok ciddi bir gelir yok. Örneğin 200 bin kişilik Maracana Stadı’nı doldurduğunuz zaman Fenerbahçe’nin tek maçta elde ettiği hasılat gelirini elde edemiyorsunuz. Bir taraftan da futbol altyapıları çok eski. Brezilya’da futbol ayakta zor duruyor.

- David Beckham’ın 250 milyon dolara ABD’ye, Los Angeles Galaxy’ye transferini nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Beckham futbolun endüstriyel kısmını temsil ediyor. Az önce de söylediğim gibi eskiden pazarlanan konumda olan futbol artık pazarlayan konuma geldi. Beckham’ın transferini bu yönüyle ele almakta fayda var."
"PLATİNİ YENİ ABRAMOVİCH’LERİN ÖNÜNÜNÜ KESEBİLİR"
- Kulüplerin ciddi borçları var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Click the image to open in full size."Kulüplerimizin son 10 yılda transfere harcadıkları para 750 milyon dolar. Bu kaynaklar verimli kullanılmadı. Futbolcu alımından, kullanımına kadar çok ciddi zarara uğradılar. Öz kaynağı olmayan kulüpler ciddi borçlanma içerisine girdi. Ülkemizin ekonomik durumunu da göz önüne alırsak meydana gelen krizlerle birlikte ciddi borçlanmalar oldu. Bunun ana nedenlerinden biri de futboldan para kazanılmamasındandır. Bugün Avrupa’da futboldan kar eden kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Futbolda kaynakları, gelirleri, giderleri dengede götürmek gerekiyor. Yeni UEFA Başkanı Michel Platini dengeyi kurmaya çalışacağını açıkladı. Çünkü ortada haksız bir rekabet var. Bunun için de Roman Abramovich gibi isimlerin üç yılda takımına 750 milyon dolar aktarmasına engel olmaya çalışıyorlar."
- Bununla bağlantılı olarak Bosman Kuralı’nın kulüplere getirdiklerini ve götürdüklerini de sorgulamakta fayda var.
"Bosman Kuralı futbolcunun lehine olan bir kural. Futbolcuyu yetiştiren kulüplere ise zararı oldu. Bosman Kuralı futbolcunun Avrupa’da serbest dolaşımını sağlarken, beraberinde ciddi bir dengesizliği de getirdi. Parası olan kulüp futbolcuyu rahat bir şekilde bonservis ödemeden alır oldu."
- Peki ekonomist Tuğrul Akşar kimdir, futbol tutkusu nereden geliyor?
"Futbol tutkum arsalarda top koşturarak başladı ama daha sora 2000li yıllarla birlikte futbolun bilinmeyen farklı, tarafına ekonomik yanına merak sardım. Birçok yerde futbol ekonomisi hakkında makalem yayınlandı, "Endüstriyel Futbol"un ardından "Futbol Ekonomisi" kitabını çıkardım. Günümüz futbolunun sorunlarını ve çıkmazlarını irdeleyip, çeşitli çözüm yolları sunuyoruz. Bunun için de ‘FESAM’ı kurduk."



Röportaj: Aydın CİNGÖZ
Fotoğraf: Bora TOPRAKCI



01.02.2007 Click the image to open in full size.
Kaynak : SuperSpor.com
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla