Gümrük komisyoncuları gelişmiş ekonomilerdeki uygulamaları gelişmekte olan ekonomilerde de gerçekleştirerek gümrük idarelerine yardım edebilir ve uluslararası ticaret akışının kolaylaşmasına yardımcı olabilirler. Komisyoncular uluslararası doğruluğu artırmak için zemini olabildiğince genişletmeye ve ileri ülkelerdeki meslektaşlarından daha fazla faydalanmaya istekli olmalıdırlar. Geçmişte ve şimdiki anda kurallara uymayanları teşvik edecek hiçbir unsur kalmamasını sağlamak üzere oyunu kurallarına göre oynayanlar baskı yapmalıdır. Başka bir deyişle gümrük idareleri ile işbirliği yapmakta yetersizliğin bazı sonuçları olmalıdır. Komisyoncular gibi özel sektörde ticareti kolaylaştıranlar için uluslararası kalite standartları ki muhtemelen ISO standartları temelinde geliştirilebilir, bu konuda bir değişiklik yapmak faydalı olacaktır. Gümrüklerde dürüstlüğün pek çok ülkede yerel bir sorun olduğunu kabul etmek kolaydır. Özel sektör, gelişen ekonomiler yeni gümrük düzenleri yarattıkça takip edilecek bir örnek ve öncülük ortaya koyabilirler. IFCBA gibi organizasyonlar, WCO’nun gelişmekte olan gümrük idarelerine sağladığı yardımlar gibi, gelişen ekonomilere bilgi ve tecrübelerini aktararak bu temel süreçte yardımcı olabilirler. ‚alışmalar paralel yürütülebilir ve hedefler uyumlulaştırılabilir. Gümrük komisyonculuğu mesleği, gümrük idarelerinde dürüstlük sorunları olan ekonomilerde değişim için pozitif bir güç olarak işlev görebilir. Bunu gerçekleştirebilmek için, gümrükler ve diğer oyuncuların karşılıklı güven ve daha fazla işbirliği teşvik etmeleri gerektiğini akılda tutmalarına ihtiyaç vardır. Başarılardan ilerisi için faydalanmak ve kaynakları ve tecrübeleri paylaşmakta cömert olmak zorunluluğu ortadadır. Bu anlamda IFCBA herkesi yararlanabileceği bir örgüttür ve birlikte çalışmak suretiyle bir değişiklik yapmaya değer. Gıda Sanayii'nin İhracat Sorunları (24 Mayıs, İzmir Toplantıları Konuşma Metni) Sayın Bakanım, Sayın Müsteşarım ve değerli misafirlerimiz. Türkiye ekonomisinin önemli yapı taşlarından birini teşkil eden gıda sektörü, üretim istihdam ve ihracatı ile ülke ekonomisinin en canlı ve intibakı en kuvvetli sektörü konumundadır. Gıda sektöründe çok önemli bir yeri olan şekerli mamul üreticileri, 1990 yılından sonra büyüme yönünde önemli adımlar atmış ve uluslar arası piyasalarda kendinden söz ettirmeyi başarmıştır. Afrika'nın en ücra köşesinden Amerika'ya kadar ulaşan ve bu piyasalarda ciddi talep gören şekerli mamullerimiz bunu kanıtlamaktadır. 1998 yılında Rusya krizi ile önemli yara alan şekerli mamul sanayicileri, sonraları belirli bir toparlanma ile hedeflerini revize ederken, ülkemizde yaşanan 2000 / Kasım ve 2001 / Şubat krizi ile ciddi şekilde etkilenmiştir. Buna rağmen Sn. Devlet Bakanımızın önderliğinde Dış Ticaret Müsteşarlığının yoğun destekleriyle uluslararası piyasalarda grafiğini yükseltmektedir. Gerçekten de burada Dış Ticaret Müsteşarlığının desteklerini vurgulamak gerekir. Gerek Türk ihracatçı ve işadamlarına yönelik dış seyahatlerde ve gerek yurt dışında düzenlenen fuarlarda katılımcılara gösterilen yakın ilgi ve sorunları gidermedeki anlayış farklılığını belirtmemek haksızlık olur kanaatindeyiz. Halen sıcağı sıcağına içiçe yaşadığımız krizi yaşarken ve onunla mücadele yollarını ararken, diğer taraftan da ihracatımızı çeşitlendirmenin ve arttırmanın mücadelesini de yaptığımız herkes tarafından görülmektedir. Ancak istiyoruz ki bu mücadelemizde ihracatın içinde bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarımız da bizlere yardımcı olsun. Hatta yardımcı olmasın, normal uygulamalarını devam ettirsin. Ama maalesef Sayın Bakanım, Sayın Müsteşarım biz sanayiciler ürünlerimizi ihraç etme konusunda yukarıda arz ettiğim mücadelemizi yaparken, bir taraftan da Türk bürokrasisi biz üretici-ihracatçılarla mücadele ediyor. Evet, evet yanlış duymadınız, onlar bizimle mücadele ediyor ihracat yapamayalım diye. -Tarım İl Müdürlüklerinde yapılan uygulamalar sektörü bunaltmıştır. İhracatta gıda güvenlik sertifikası alımından tutun, üretim izni alımına kadar uygulanan prosedürler ve bürokrasi, sektörü iş yapamaz duruma getirmiştir. |