Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2007, 15:00   #33
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sonuç itibariyle, bir taraftan teknolojik ilerlemeler sonucu birincil malların üretiminde görülen artışlar, diğer taraftan gelişmekte olan ülkelerin yapısal özelliklerinden birisi olan işgücü fazlasının baskısı, birincil mallar yönünde bır çeşit arz sapması yaratmakta nisbi fiyatları bu mallar aleyhine bozmaktadır.

3.2.2. Talep Yönlü Faktörler


Taleple ilgili faktörler de, birirıcil ve mamül mallar arasındaki nisbi fiyat ilişkisinin bozulmasına yol açarak Prebish-Singer hipotezinin teorik temellerini açıklamada önemli yer tutmaktadır.
Bu konudaki teorik argüman, uzun dönemde birincil mallara olan talebin mamül mallara nazaran daha düşük olduğu şeklindedir. Bu teorik argüman Raul Prebish, Hans Singer, Ragnar Nurkse ve Edward M. Bernstein tarafından geliştirilmiştir.
Gelişmekte olan ülkelerin mal ticaret hadlerindeki bozulmanın temel sebebi, birincil malların talebinin mamül mallara olan talepten çok daha yavaş artması, fiyatların bu sebeple birineil mallar aleyhine dönmesi ve gelişmekte olan ülkelerin ihracatlarının da birincil mallara dayanıyor olnıasıdır. Birincil mallarda talebin fiyat esnekliği mamül mallara nazaran daha düşüktür. Bu sebeple, birincil malların fiyatları sabit kaldığında yada düştüğünde, ağırlıklı olarak birincil mallar üreten gelişmekte olan ülkelerin gelirleri de düşmektedir (SMİTH, 1994; 113).
Talebin gelir esnekliği de birincil ve marnül mal grupları için farklıdır. Engel Kanunu olarak da bilinen gıda maddeleri ve ham maddeler ıçin talebin düşük gelir esnekliği yaklaşımına göre, tüketicilerin gelirleri arttığında negatif gelir esnekliğine sahip olan birincil mallar daha az tüketildiğinden birincil mallara olan talep, mamül mallara olan talebin gerisinde kalmaktadır. Böylece uzun dönemde gelişmekte olan ülkeler talebin sürekli olarak azaldığı bir piyasayla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durumda, verimlilik artışı da bir sonuç getirmemektedır, çünkü gelişmekte olan ülkelerdeki emek fazlasının baskısıyla oluşan asimetrik fiyat düşüşlerini durdurabilecek büyüklükte bir talep baskısı bulunmamaktadır
(SPRAOS, 1982; 100).
  Alıntı ile Cevapla