Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2007, 16:57   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
T.C Dış Ticaret Yapısının 90-99 Yılları Arasında Yaşadığı Değişim

GİRİŞ


Bu çalışmanın amacı Türkiye’nin ödemeler dengesinin önemli kalemlerinden olan ihracat, ithalat, turizm, olgularının son on yılını mercek altına alarak 1990-2000 yılları arasında yaşanan gelişmeleri ortaya koymaktır. Bu çalışma sırasında ekonominin ve doğal olarak ihracat, ithalat ve turizmin üzerinde önemli etkileri olan kur politikaları yaşanan iç ve dış ekonomik krizler de irdelenerek bu önemli gelişmelerin ekonomiyi ne yönde ve ne ölçüde etkilediği ortaya konmaya çalışılmıştır.

DIŞ TİCARETİN YAPISI

Türkiye Cumhuriyeti , kuruluşunu izleyen ilk yıllarda sanayileşme için alt yapısını oluşturmaya yönelik faaliyetlerde bulunmuş , bunu yaparken de sağlıklı bir iç dinamik yaratmak amacıyla özellikle 1950’li yıllardan itibaren ithal ikameciliğine yönelmiş ve uzun süre ekonomi bu anlayışla yönetilmiştir. İthal edilecek malların yurt içerisinde üretilmesi suretiyle yerli sanayinin geliştirilmesini bu arada kısıtlı olan ihracattan dolayı kuramadığı dış ödemeler dengesini (döviz darboğazı) aşmayı ve dövize bağımlılığını minimize etmeyi amaçlayan bu yaklaşım 1980’lere gelindiğinde terk edilmiştir. Nitekim ithal ikameci sanayi politikalarının sektörün durumuna göre , dış dünya ile rekabet edebileceği bir seviyeye gelinceye kadar sürdürülmesi gerekir. Aksi halde döviz darboğazına düşülmesi kaçınılmaz olacak ve aşırı korumacılığın verdiği ataletle firmalar daha ucuza ve daha kaliteli ürün üretmek yoluna gitmeyecektir.
1980 yılından sonra ihracata yönelik sanayi politikaları benimsenmiş , sanayi mamullerinin daha ziyade dış piyasalara ihraç edilmesi suretiyle döviz geliri elde edilmesi amaçlanmıştır.
Bu politika değişiklerinde ara malları ithalatına duyulan ihtiyaç ve petrol krizlerinin önemli katkısı olmuştur.
Dış ticaret hacminin , 1980 yılına kadar GSMH ’ ye oranı oldukça düşük seyrederek 1979 yılında %16 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmekte olan ülkeler açısından oldukça düşük bir orandır. Kendi kendine (petrol hariç) yeterli oluşunun da etkisiyle ithal ikameciliğe yönelen Türkiye , uyguladığı politikalarla önemli ölçüde yerli sanayisini ayağa kaldırmayı başarmış ve 1980 yılından sonra bu gelişme uygulanan dışa açık politikalarla ivme kazanmış , dış ticaretin GSMH’ye oranı 1990 yılında büyük bir atılım göstererek %32 ye yükselmiştir. Aynı dönemde dünya ihracatında %5,08 oranında bir gelişme kaydedilirken Türkiye’nin ihracatı yılda %13,69 oranında artış kaydetmiştir.
Dış ticaret dengesindeki açık 1998 yılında görülen ithalat patlaması sonucu hızla artarak 1993 yılında 14 milyar USD’lık rekor seviyesine ulaşmış, 1994’deki 5 NİSAN kararlarıyla küçülmüş ve nihayet 1995’deki ithalat patlamasıyla yine önemli ölçüde artmış , açıklar Gümrük Birliği’ne giriş sonucu artarak süre gelmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 1990 yılında
% 58,1 iken 1999 yılında % 68,9 olarak gerçekleşmiştir.
  Alıntı ile Cevapla