Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-02-2007, 17:00   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3- Ödemeler Dengesi Açıklarının Kapatılmasına Yönelik Önlemler;

1994 başında TL. sının %60 civarında devalüe edilmesi ihracatçı aleyhine bozulan dengeyi değiştirmiş , daralan iç piyasa talebi dış piyasalara açılmayı gerektirmiştir .Bu amaçla krediler verilmesi kararlaştırılmış yabancı sermaye girişini özendirici bir ortam vaad edilmiştir.

4- Yapısal Reformları Amaçlayan Tedbirler;

Krizin temel nedeninin yapısal çarpıklıklar olduğu ortadadır. Yanlış politikalar sonucunda gelir-gider dengesi önemli bir açık vermiş hatta bütçe bir borç ödeme bütçesi haline gelmiştir. Bundan kurtulmanın çaresi ekonominin sırtına yük haline gelen Kit’lerin özelleştirilmesi , uzun vadede özelleştirilecek olanların o zamana kadar özerkleştirilmesi olarak görülmüştür. Tarımda destekleme alımlarının azaltılması düşünülmüş , sosyal güvenlik kurumlarının bir çatı altında toplanması planlanmıştır. Aynı amaçla kamuda yeni istihdam yaratılmamış , emeklilik yaşı uzatılırken , emeklilik yaşı dolmuş olanların emekliye ayrılması öngörülmüştür.


Programın Sonuçları

Program; külfeti bütün kesimlere dağıtamaması, halkı inandıramaması, siyasilerin rant sağlamak düşüncesiyle kendi içinde anlaşamaması, uygulamada yavaş kalması gibi nedenlerle ancak kısmen başarılı olabiliş, hedeflenen temel amaçlara ulaşamamıştır.

Program sonucunda dış ticaret açığında %63.3 daralma görülürken, cari işlemler dengesi 2.6 milyar dolar fazla vermiş, iç piyasaya borçlanma maliyetinin azalması üzerine hazine iç borçlanmaya giderek açıklarını kapatmış, Kit zamlarından sağlanan gelirlerle bu kuruşların yapılanmasında düzenlemeler sağlanmıştır.

Alınan ek vergilerle , kamu harcamalarının kısılması sonucu 1994 yılında konsolide bütçe gelirleri %110.3 , giderleri ise %84 oranında artmış , konsolide bütçe açığı 1994’de % 3.9 a düşürülmüş , aynı yıl dış borç stokunda %2.7 azalma , ihracatta 1993’e göre %18 artış ve ithalatta %20.9 oranında azalma kaydedilmiştir.

Programın başarısız yanları ise , sabit gelirlerin yükünü artırırken , yükselen hazine bonoları ve mevduat faizleri sonucu rantiyeci kesimin daha da zenginleşmesi , artırılan vergilerin sanayi sektöründe üretimin azalması sonucunu yaratması ve tarım sektöründe sübvansiyonların enflasyonun altında kalması , reel sektörün en büyük bunalımını yaşaması ve cumhuriyet döneminin en büyük enflasyon oranın gerçekleşmesi olarak nitelendirilebilir.

DÖVİZ KURU POLİTİKASI

1990 Şubatının döviz kuru politikasına getirdiği önemli bir yenilik, döviz kurlarının kamu otoritesinden bağımsız olarak belirlenmesine izin verilmesidir. Haziran 1991 de yapılan bir mevzuat değişikliyi ile ise PTT ye serbestçe belirleyeceği kurlarla döviz alım satımı yetkisi vermiştir.

5 Nisan 1994 tarihine kadar Merkez bankası 20918 sayılı ve 3.7.1991 tarihli genelgeye göre belirlenirken bu tarihten sonra bankalar , yetkili müesseler , özel finans kurumları ve PTT’ ce belirleme yetkisi veriliyordu. Günün sonunda Merkez bankası yukarıda adı geçen kuruşlarında görüşleri doğrultusunda kur belirlemekte idi. Günümüzde ise döviz kurları serbest piyasada belirlenirken , Merkez bankası zaman zaman yaptığı müdahalelerle her ülkede karşılaşılan ve serbest kur politikasına engel oluşturmayan bir uygulama göze çarpmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla