| Yardımcı Admin 
				  Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 41 
					Mesajlar: 23.645
				 |  |  40 yaşından sonra başlayan gastrit tehlikeli  |  |  
 Erkeklerde 45, kadınlarda ise 40 yaşından sonra görülen ani zayıflama,  kansızlık ve yutma güçlüğüne yol açan gastritlerde ileri inceleme  yapılmalıGastrit, kullanılan ilaçlara bağlı oluşmuşsa ilk yapılması gereken  bu ilaçların bırakılması. Hastalığın nedeni helikobakter piloriyse iki haftalık  tedaviyle iyileşme sağlanabiliyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi  Gastroentroloji Bilim Dalı öğretim üyesi ve Gastroentroloji Enstitüsü Müdürü  Prof. Dr. Nurdan Tözün, "Bakteri her zaman bir yakınma oluşturmayabilir. Bazen  bakteri vardır ama kişi bunun farkında değildir" diyerek uyarıyor.
 
 Gastrit tedavisi nasıl yapılıyor?
 Tedavi,  sigara ve alkol kullanımının bırakılması, ağrı kesici ilaçlardan kaçınılması ve  bazı ilaçların kullanılmasıyla yapılır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan  kaldırılır. Aktif dönemde hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilaçlar  kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir. Hasta gençse, yani  40 yaşın altındaysa, genel durumu iyiyse, şikâyetlerini açıklayacak bilgiler  varsa (mesela 'Şu ilaçları kullandım ondan sonra midem ağrıdı' diyorsa), önce  bir ilaç tedavisi uygulanır. Mide asidini, gazı gideren, gerginlik şikâyeti  varsa mide boşalmasını kolaylaştıran ilaçlar verilir ve şikâyetlerinin geçmesi  beklenir. Eğer suçlu bir bakteri ise ilaç tedavisi yapılabilir.
 
 Tedavi edilmezse sonuçları ne olur?
 Helikobakter pilorinin  uzun dönemde yaygın bir iltihabi yanıta ve mideyi döşeyen zarda değişikliklere  neden olduğu biliniyor. Uzun sürede asit salgılayan bezlerinde azalmayla  birlikte 'atrofik gastrit'e yol açar. Bu durumun bazı kişilerde mide kanserine  yol açtığı bilinmekteyse de helikobakter pilorisi olan herkeste kanser gelişmez.  Yani kanser gelişimi için başka faktörlere de gereksinim vardır. Helikobakter  pilori bir-iki haftalık antibiyotik ve asit giderici (proton pompası inhibitörü  adı verilen) ilaç tedavisiyle ortadan kaldırılabilir. Daha sonra hastaya yine  mide koruyucu ilaçlar verilir. Bakteri her zaman yakınma oluşturmayabilir. Bazen  bakteri vardır ama kişi bunun farkında değildir. Yıllarca hiç sorunsuz olarak bu  bakteriyle yaşayabilir.
 
 Bu bakterinin varlığı nasıl  anlaşılır?
 Çeşitli yöntemlerle belirlenebilir. Endoskopik biyopsi en  doğrusudur. Bunun yanında kan, dışkı ve nefes testleriyle bakteri varlığı tespit  edilebilir. Mide koruyucu, asit azaltıcı ilaçlar verilir. Bunun için en çok  kullanılan ilaçlar, mide asidi salgısını azaltan, etkisini nötralize eden, mide  mukozasını koruyan ilaçlardır. Mide iç zarı hasarlı olduğu için üretilen asitten  daha çok etkilenir mide ve şikâyetler de artar.
 Gastrit hastası  olduğunu öğrenen biri öncelikle ne yapmalı?
 Gastrit veya ülser  olduğundan şüphelenenler pratisyene, aile hekimine, iç hastalıkları uzmanına  veya gastroenteroloji uzmanına başvurabilir. Önce doktor, hastayla konuşarak  şikâyetlerini dinler. Bu bilgiler doktorun teşhisinin önemli bir parçasını  oluşturur. Muayene sırasında doktor gereken tetkikleri belirler ve hastayı  yönlendirir. Mide şikâyetleri ön plandaysa iki yol izlenebilir. Birinci yol,  tetkikler olmadan bulgulara göre ilaç tedavisidir. Hasta tedaviden yarar  görmezse tetkikler yapılır.
 İkinci yol ise endoskopik olarak üst sindirim  sisteminin incelenmesidir. Hasta erkekse, 45 yaşı veya üstündeyse, kadın ise 40  yaşın üzerinde ve şikâyetleri yeni başlamışsa, kansızlık (gizli veya aşikâr  kanamaya bağlı), kilo kaybı, belirgin zayıflama, inatçı kusmalar, yutma güçlüğü  gibi durumlar varsa mutlaka ileri inceleme yapılır. İstisnai durumlar dışında  gastritin teşhisinde ilaçlı mide filmleri gereksizdir ve pratik bir değeri  yoktur. Gastroskopiyle alınan biyopsiler sonucunda kesin teşhis konulur.
 
 'Işıklı hortum'la kolay tanı
 Eğer yemek borusu,  mide ve onikiparmakbağırsağını görüntülemek için endoskopi yapıyorsak bunun adı  'özofagogastroduodenoskopi'dir. Buna kısaca gastroskopi diyoruz. Endoskopi en  önemli tanı araçlarından biridir. Bu alet hem görüntülemeye hem de biyopsi gibi  bazı işlemleri yapmaya olanak sağlar. Halk arasında 'ışıklı hortum' olarak  bilinir. Eğer kanama varsa mutlaka endoskopi yapılmalı. Buna karın  ultrasonografisi, bazı kan tahlilleri ve dışkı tahlili de eklenebilir. Hasta  laboratuvarı ve endoskopi aleti bulunan bir yerdeyse tetkiklerin süresi çok  kısadır. Tüm bunlar birkaç saat içinde gerçekleşir ve sonuca ulaşılır. Endoskopi  ve bazı kan tahlilleri için aç olunmalı.
 Mide asidini azaltmak için nasıl  bir beslenme şekli öneriyorsunuz?
 Akılcı bir diyet yapılmalı, kolay  sindirilen gıdalar alınmalı ve öğün atlanmamalı. Baharatlılar, yağlılar,  kızartmalar, asitli içecek ve meyveler, turşu ve sirke bazı kişilerde yakınmayı  arttırabilir. Diyetin belli bir iyileştirici etkisi gösterilememiştir. Sadece  reflü hastalığıyla gastridi birlikte olanlarda çikolata, tereyağı, asitli içecek  ve yiyeceklerle alkol yasaklanır. Ek olarak sigaranın sindirim sisteminde çok  olumsuz etkileri vardır. Nikotin mide asit salgısını artırıp olumsuzluklara  neden olıyor. Nikotin mide giriş kapısının gevşemesine neden olup reflü  hastalığına yol açarak iyileşmeyi geciktiriyor. Alkolün tahriş edici etkisi var.  Sigara ve alkolün damarları etkilediği ve bu şekilde zararlı olduğu biliniyor.  Gastrit eğer şiddetli ise midenin yüzeyinde tahriş yaptığı için o bölgedeki  damarlara ulaşır ve kanamaya neden olur. Kanama midenin her tarafını etkilediği  için çok ciddi olabilir. Gereksiz yere ağrı kesici , ateş düşürücü  antiromatizmal ilaçlar kullanılmamalı. Zorunluysa doktor kontrolünde ve mide  koruyucu ilaçlarla alınmalı.
 
 
 
 --------------------------------------------------------------------------------
 
 
 Karında şişkinlik yapan huysuz sendrom
 Anadolu Sağlık  Merkezi'nden gastroenteroloji uzmanı Dr. Aysun Bozbaş, huysuz bağırsak sendromu  hakkında şu bilgileri verdi:
 "Dışkı kıvamı, dışkı yapma sıklığındaki  değişikliklerle aynı zamanda ortaya çıkan karın ağrısı ve şişkinliktir.  Kabızlıkla giden veya ishalin baskın olduğu ya da ishal-kabızlık ataklarıyla  seyreden değişik tipleri vardır. Kadınlarda daha sıktır. Hastalık oluşumunda  psikososyal faktörler, bağırsak motor fonksiyonunda değişme ve genetik faktörler  rol oynar. Hastaların bir bölümünde cinsel, fiziksel veya duygusal taciz öyküsü  vardır. Bu kişelerde anksiyete, depresyona sık rastlanır.
 
 
 Çikolata belirtileri tetikleyebilir
 İrritabl bağırsak sendromu  olan hastaların bağırsakları sindirim esnasında bağırsaktan kaynaklanan normal  fizyolojik uyaranlara anormal şekilde duyarlıdır. Kalınbağırsakta sindirim  sırasında oluşan gaz normalde ağrısız geçerken, bu hastalarda; gaz, stres, yağ  ve lif içeriği yüksek besinlere karşı artmış duyarlılık vardır. Belirtilerin  ortaya çıkması tetikleyici faktörlerle olur. Tetikleyiciler ise besin maddeleri,  ilaç, enfeksiyon, psikolojik sorun veya stres olabilir. Gaz oluşumunu artıran  süt ürünleri, baklagiller, çikolata, kafein, alkol belirtilerin ortaya çıkmasını  tetikleyebilir.
 Yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri yakınma sıklığı ve  şiddetini azaltır. Süt ve süt ürünleri azaltılmalı, kafein, alkol ve sorbitol  içeren yapay tatlandırıcılardan kaçınılmalı. Yeterli lifli gıda (kepekli  tahıllar, meyve-sebze) alınmalı, fasulye, mercimek gibi iyi sindirilmeyen  fermente baklagillerden kaçınılmalı. Az miktarda ancak sık öğünle beslenilmeli,  az yağlı gıdalar seçilmeli ve sıvı alımı arttırılmalı."
 |