05-02-2007, 14:12
|
#1 |
Guest | GİRİŞ Türk’lerde ordunun tarihi, Türklerin tarih sahnesine çıkmasıyla başlar. Yüzyıllar öncesinden bu yana her Türk’ün çocukluk çağlarından başlayarak kısa zamanda askerlik ve ordu bilincine eriştiği, bütün hayat boyunca da bu bilincin içinde yaşadığı bir gerçektir. Esasen Türk’lerin tarih alanında görünmeleri de teşkilatlanmış ordu sistemi içinde olmuştur. Türk’lerin henüz göçebe yaşadıkları çok eski devirlerde mevcut kabile ve aşiret kuruluşları da askerlik ilkelerine uygun bir karakter taşımıştır. Türkler en küçük insan topluluğundan, en mükemmel cemiyet düzenine kadar daimi bir disiplin atmosferi içinde bir nevi askerlik bilincine sahip olarak birbirlerine kenetlenmişler, bu anlayışın en ileri derecesini de ordularının bünyesinde gerçekleştirmeyi bilmişlerdir. Türklerin tarih sahnesine çıkmaları ile yaşadıkları bozkır şartları ordu-ulus karakterini almalarını gerektirmiştir. Türk ordusu; Türk ulusu kadar eskidir deyimi, ulusumuzun tarihi yapısını en iyi şekilde yansıtan bir gerçeğin ifadesidir.[1] Türklerdeki ordu teşkilatının en önemli örneklerini Osmanlı İmparatorluğundan görmekteyiz. 1299 yılında kurulan Osmanlı İmparatorluğunun ilk yıllarındaki teşkilatında Selçukluların ve Memlûkların tesiri görülür. İlk Osmanlı Hükümdarı Osman Gazi devrinde ordu, yalnız atlı akıncılardan ibaretti. Ancak bu ordu düzenli bir birlik olmayıp, savaş sırasında toplanır, savaş bitince herkes işine gücüne dönerdi. Yani o zamanda adeta gönüllüler ordusu vardı. Herkes istediği gibi giyinir, bir kıyafet birliği yoktu. Akıncılar birbirlerinden ayrılmazlar, birlikte hareket ederlerdi. Sonraları gerek Bizans’a ve gerekse Anadolu’daki komşu Türk beyliklerine karşı devletin emniyetini sağlayabilmek için daha esaslı bir silahlı kuvvete ihtiyaç duyuldu. Bu amaçla Orhan Gazi zamanında silahlı yaya teşkilatı meydana getirildi. Bir süre sonra girişilen fetihler orduya bir düzen vermek gerektiğini ortaya koydu. Bu amaçla Çandarlı Kara Halil Paşa görevlendirildi. Birçok yerden genç yiğitler toplanarak düzenli bir ordu teşkil edildi.Atsız olanlarına yaya veya piyade, atlılarına da müsellem denilen bu askerlerin komutanları onbaşı, yüzbaşı ve binbaşıydı. Zamanla bu teşkilat yetmez oldu. I.Murat disiplinli ve daimi bir ordu fikrini ortaya koydu. Bütün Osmanlı Devlet Teşkilatında olduğu gibi, Selçuklu Devleti örnek alınarak “Yeniçeri Ocağı” adıyla daimi ve ücretli bir Osmanlı Ordusu ve bu orduyu personel bakımından beslemek üzere “Acemi Ocağı” kuruldu. Tarihte bir imparatorluk için askeri teşkilatın ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu Yeniçerililer ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiden anlayabiliriz. |
| |