Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-02-2007, 14:14   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türk köylülerinin yanında en az üç, en fazla sekiz sene gerekli ölçüde eğitilen Acemi oğlanları, Gelibolu ve İstanbul’daki Acemi Ocaklarına sevkedilirlerdi. Acemi oğlanlara sivri uçlu serpuş adı verilen şapka giydirilmesi kabul edilmişti. Ocağa önceleri Acemi Ocağı Ağası ismi verilen 25 akça ulûfe ile biri kumandan olarak tayin edilmişti. İstanbul’un fethinden sonra ise ocağın burada kurulması üzerine Gelibolu Ağası denilen bir baş ağa ve emrine sekiz çorbacı, yani bölüm kumandanı verildi. Bunların oda denilen kışlalar, Şehzadebaşı ile Vezneciler arasında bulunmakta idi. Gelibolu Acemi Ocağının mevcudu dört-beş yüz kadarken, İstanbul’daki ocağın Fatih dönemi ortalarında üçbin kadardı.[1]

Acemi Ocağındakilere ulûfe denilen maaş verilirdi. Bunların maaş işleri Yeniçeriler gibi Piyade mukabelecisi tarafından görülürdü. Acemilere bir, iki veya ikibuçuk akçe yevmiye verilirdi.

Bunun haricinde âdet-i zerpul adıyla pabuç akçesi alırlardı. Acemi oğlanlara bundan başka senede iki kat elbise ile Fatih devrinden itibaren kıdemlilerine kaputluk, yağmurluk ve şalvarlık çuha ile sarı veya kırmızı renkte iki adet gömlek tahsis edilirdi. Muhtelif hizmetlerde bulunan acemilerin Yeniçeri Ocağı’na kayıt ve kabullerine Çıkma veya Kapıya Çıkma (bedergâh) adı verilirdi. Bunların kapıya çıkmaları her zaman uyulmamakla birlikte sekiz yıldı. Bu müddeti dolan acemi oğlanlarının isimleri İstanbul ağası tarafından düzenlenen defterlere kaydedilir ve Yeniçeri ağasına sunulurdu.

Acemiler kapıya çıkarlarken ikişer akçe ulûfe ile defterlere kaydedilirlerdi. Kapıya yeni çıkmış olanlara ise düzen akçesi ismiyle ikişer altın verilmesi kanundu. Acemi Ocağından Yeniçeri Ocağına geçenler odalara ayrılır, bir kısmı Bostancı Ocağına ve diğer saray hizmetlerine verilirdi. Böylece tecrübe kazanmaları sağlanırdı.
  Alıntı ile Cevapla