05-02-2007, 14:32
|
#24 |
| Guest | X. YENİÇERİLERİN TAYİN, TERFİ ve CEZALARI Uzun süre ocakta hizmet eden veya savaşlarda yararlılık gösteren yeniçeriler “kapıkulu savariliği” veya “timar tercihi” gibi terfilerle ödüllendirilirdi. Yeniçerilerin cezalının suçuna ve suçlunun kıdemine olurdu. Küçük suçların cezası yeniçeri odalarında, büyük suçlar ise Ağa Divanında görüşüldükten sonra verilirdi. Bu da genellikle dayak, hapis veya idam şeklinde olurdu. Sefere gitmeyen yeniçeriler cezalandırıldı.[1] XI. YENİÇERİ İTFÂİYESİ Tulumbacı Ocağının, görevi İstanbul yangınlarını söndürmekti. Yeniçeri ocağına bağlıydı ve yeniçeri ağasından emir alırdı. Başında “tulumbacıbaşı” denilen binbaşı bulunurdu. Gümüş miğfer giyerdi. 1804’de bu teşkilâtta 531 tulumbacı vardı. Bu Teşkilât, 1720’de Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından kurulmuştu.[2] Bu ocağın sayısı XVIII.yüzyılın ortalarında 150’yi, sonlarında 300’ü bulmuş ve daha sonra bu sayıyı çok aşmıştır. XII. YENİÇERİ ARŞİVİ Yeniçeri Ocağı arşivi, yeniçeri efendisinin nezâretinde, Efendi Dairesi’nde idi. Oldukça geniş bir arşivdi. Efendi’nin emrinde 80-100 kâtip çalışırdı. Bu muazzam arşiv, Vak’a-i Hayriye’den sonra, ocağın kökünü kazımak iin, Ayasofya’da Mimar Sinân’ın meşhur çifte hamamının külhanında, bir kısmı da meydanlarda halkın gözleri önünde yakılmıştır. |
|
| |