05-02-2007, 14:34
|
#29 |
| Guest | Vak’a-i Hayriye’nin şahidi olan ve son yeniçerileri görmüş bulunan Sir Adolphus Slade, bu olayı şöyle anlatır : “Müslümanlık ve Türklük gururu, orduda Avrupalı subayların tam sorumluluk ve salâhiyetle görev almasına mâni oluyordu. Sultan Mahmut’un büyük bir sabır ve dikkatle hazırlayıp bir günde başardığı yeniçeri ocağının kaldırılması işi sırasında, kışlalar topa tutulmuş ve bilhassa bu ocakların küçük rütbeli subayları katledilmiştir. (Büyük yeniçeri Subaylar, padişahın adamı idiler). Bu badireden sonra, yeni orduyu yetiştirmek için ayrılan subaylar, gerekli bilgi ve kabiliyete sahip değillerdi.[1] Sonuçta Yeniçeri Ocağı XVI.yüzyıl sonlarına kadar Osmanlı ordusunun talimli, mükemmel bir yaya kuvveti iken, bu tarihten itibaren bozulmaya başlamıştır. Yeniçeri ocağının bozulmaya başlaması III.Murat devrinde başlayıp, bu hükümdar zamanında devşirme kanununa aykırı olarak ocağa yabancı kişiler kaydedilmiştir. Böylece talimsiz, başıboş kimselerin ocağa girmeleriyle bu askeri teşkilat, doğrudan siyasete katılan, devlet adamlarını tayin veya azlettiren, padişahları tahtan indiren veya tahta çıkaran bir kuvvet halini almıştır. Zaman zaman ocağın düzeltilmesi için yapılan çalışmalar da bir netice vermemiştir. Bu sebeple II.Mahmut devrinde 15 Haziran 1826’da ocak kaldırılmıştır. Osmanlı tarihinde bu hadise “Vak’a-i Hayriyye” olarak adlandırılır.[2] Vak’a-i Hayriye’den 3 yıl sonra, 1829 yılında, II.Mahmut’un saltanatı tehlikeye girmiş bulunuyordu. Halkın büyük bir kısmı memnun değildi, olup bitenlerden Yeniçerilere değilse bile yeniçerilik örf ve âdetlerine mânen bağlı olan halk kitleleri, padişahın bu teşkilatı kanlı bir şekilde ortadan kaldırmasının manasını pek de anlamamıştı. Halbuki II.Mahmut, çağının en önder hükümdarlarından biridir. Devletin içinde bulunduğu geriliği görmüş, batılılaşmasına gayret etmiş, eğitim ve fen sahalarında olduğu kadar, tıp ve sanatta da başarılar kazanmıştır. Kaldırdığı Yeniçeri ocağının yerine Asâkir-i Mansûle-i Muhammediye adlı batı tarzında yeni bir askeri teşkilat meydana getirmiştir. |
|
| |