Biz aşkımıza bakalım Cem Dizdar [email protected] Ligin ilk yarısında Beşiktaş’ın neredeyse tüm maçlarında büyük sıkıntılar yaşamış biri bildiriyor; bu takıma bir şeyler oldu.
05.02.2007
Tuhaf ve çok neşeli oynuyor. Bir kaç maç daha böyle oynarlarsa çok eğlenceli maçlar izleyeceğimize emin olabiliriz.
Dün Antep’te ligin ikinci yarısına en iyi başlayan takım olan Beşiktaş, yine döktürüyordu. Antep, ilk devre boyunca oyunu ortasahanın kendi alanında tutmak için çırpınıp durduysa da, Beşiktaş rahatlıkla gol olabilecek en az 5 6 pozisyon buldu. Olmadı, olsun varsın. Olsa tadından yenmezdi ama gol de herşey değil ki... Sonuçta, iyi oyun iyi oyundur...
Erdoğan Arıca oyunu ortasahaya sıkıştırınca geniş alanların gösterişli oyuncusu Ricardinho ilk devre boyunca kalabalığın arasında sıkışıp, kayboldu. İleri çıkışlarını daha çok Delgado ve Koray üzerinden yürüten Beşiktaş, ilk yarıdaki etkisiz Rico’ya rağmen Bobo ve Burak’ın da pozitif futboluyla oyunu heyecanlı bir tempoda tutmayı başardı.
İkinci yarıya Antep biraz daha istekli girdi ama oyunun temposunu ayarlayan yine Beşiktaş’tı ve müsaade edilir de kaba bir futbol deyimi kullanırsak rakibini ‘ısırdı durdu’.
Delgado/Gökhan Güleç değişikliğiyle Ricardinho’ya biraz daha iş düştüyse de, doğrusu ya Rico 80’e kadar durumu idare eder bir tarzda oynadı. 80’den sonra tüm atakları o biçimlendirdi ama vakit de artık iyice daralmıştı.
Bence bu sıkışık maçta Beşiktaş’ın en iyisi Serdar Kurtuluş’tu. Rakibin tüm yollarına çıkarken Antep ataklarının olgunlaşmasına izin vermedi. Bu tip ‘hamal’ oyuncular topla az oynadıkları, gösterişten uzak oldukları için genellikle takımda ne iş yaptıkları çok belli olmaz. Bu nedenle yorumcuların kendilerinden en az bahsettikleri oyuncular onlar olur. Dün de Digitürk’ün yorumcusu Sanlı Sarıalioğlu ilk devre Serdar’ın hiç görünmediğini söylüyordu. E, o zaman Antep ortasahada niye top yapamadı diye sorsak yanlış mı olur?
Antep ilk devre hiç, ikinci devre ise sadece birkaç kez gelebildiyse Beşiktaş kalesine kuşkusuz bunda en büyük pay Serdar’ındı.
Bu arada genellikle sessiz olan Antep tribünleri, Beşiktaş taraftarının forse etmesiyle hareketlendi. Özellikle ikinci yarının başında iki takımın da istekli oyununda taraftarların sahaya yansıyan neşesinin önemli etkisi vardı.
Türkiye’deki futbolun izleyenleri tatmin etmemesinde Erdoğan Arıca tipindeki hocaların payının çok büyük olduğunu düşünürüm öteden beri. Israrlı bir başarısızlık dünyanın neresinde bu kadar ödüllendirilir gerçekten anlayamıyorum. Neredeyse oynattığı her takımı başarısız olan bir hocaya hala nasıl takım verilir? Bunun acısını Samsunlular çekiyor umarım Antepliler çekmez. Antep gibi bir kentin takımının oyuncularının kendi sahalarındaki maçın bitimindeki sevinçleri, morallerinin ne halde olduğunu göstermesi açısında çok açıklayıcıydı bana göre.
Maçın sonlarına doğru Antep biraz daha oyunu ileri taşır gibi oldu ama Beşiktaş berabere bitirdiği bu maçta bence gerçekten iyi top oynadı. Haaa olmayan sadece goldü. O da arada bir olmayıversin. Ne diyordu Nazan Öncel, “Biz aşkımıza bakalım...”