Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-02-2007, 10:06   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bor Madenleri

Bu makale kapsamında Türkiye'de son günlerde özelleştirme kapsamına alınması tartışılan bor madenleri hakkında güncellenmiş istatistiki bilgiler ve bor madenlerinin ülkemiz ekonomisine daha fazla katkıda bulunabilmesi için düşünülen öneriler üzerinde durulmaktadır. Olayın özelleştirme ile ilgili siyasi boyutu bir tarafa, bilimsel açıdan düşünüldüğünde bor elementinin, bor minerallerinin, bor bileşiklerinin velhasıl hakkında sürekli yaygara kopartılan bor madenlerinin ekonomik ve stratejik değerini tartışmak son derece anlamsızdır. Çünkü birçok sanayi kolu için borun yerini alabilecek başka bir maden hemen hemen hiç yoktur. Günümüzde fiberglas camlardan tutun, özel çeliklere, deterjanlara, diş macunlarına, gübrelere, tenis raketlerinden, golf sopalarına, zararlı bitki ve böcek öldürücülerine ve hatta füze yakıtlarına kadar kullanım alanı bulabilen borlu bileşikler, borun nötron emici özelliğinden dolayı nükleer santrallerde kaza riskini azaltıcı bir panzehir olarak da değerlendirilebilmektedir.

Yer kabuğunda 51. yaygın element olarak boratlar ve borosilikatlar halinde yer alan bor elementinin ergime noktası yaklaşık 2300 oC'dir. Bor içeren doğal minerallere genel olarak boratlar denilmekte ve boratlar insanoğlu tarafından binlerce yıldır kullanılmaktadır. Oksijene olan yüksek afinitesinden dolayı bor elementi yer kabuğunda serbest halde bulunmaz. Doğadaki yaklaşık 150 mineralin bor elementi içerdiği bilinmesine rağmen, ticari açıdan değerlendirilen bor mineralleri tinkal, kolemanit, probertit, üleksit, kernit ve szaibelyite olarak sınırlı sayıdadır. Dünya bor mineralleri rezervleri ülkeden ülkeye değişiklikler gösterdiğinden, güvenilir ve kesin rezerv değerleri ortaya koymak oldukça güçtür. Bu da bor elementinin Dünya üzerinde yer alan ülkeler için taşıdığı stratejik önemi gözler önüne sermektedir. Günümüzde Dünya bor rezervlerinin ve üretiminin en fazla olduğu iki ülke olan A.B.D. ve Türkiye'de yayınlanan verilere göre Dünya toplam görünür rezervi 442 000 000 ton B2O3 eşdeğerlikli olarak tahmin edilmektedir. Bu değerlere muhtemel ve mümkün rezervler de eklendiğinde dünya bor rezervlerinin günümüzdeki genel toplamı 1 281 000 000 ton B2O3 olmaktadır. Dünya bor madeni rezervleri yaklaşık on ülkede bulunmakla birlikte, ülkemiz 803 000 000 ton B2O3 eşdeğeri rezervi ile Dünya toplam bor rezervinin yaklaşık % 65'lik çok büyük ve çok önemli bir paya sahiptir. Rezerv açısından ülkemize en yakın ülke % 15'lik pay ile A.B.D. olmaktadır. Türkiye, Dünya bor mineralleri rezervinin çoğunluğuna sahip olmasının yanısıra mineral çeşitliliği ve cevher kalitesi bakımından da diğer ülkelere göre doğal üstünlüğe sahiptir. Dünya bor madeni üretimi ile ilgili istatistikler Amerika Birleşik Devletleri tarafından her yıl güncellenerek yayınlanmaktadır. Ulaşılabilen kaynaklarda üretim değerleri ton cevher cinsinden belirtilmektedir. Tüvenan cevher üretimi açısından bakıldığında 1999 yılı itibariyle Dünya toplam yıllık üretim 4 400 000 ton mertebesinde olmuştur. Önemli üretici ülkelerin bu üretimdeki payları sırasıyla, Türkiye % 33, A.B.D. % 28, Rusya % 23 ve diğer ülkeler % 16 düzeyindedir. Bu rakamlara bakıldığında rezerv tüketim oranlarının ülkemiz açısından çok da iç açıcı olmadığı sonucu doğmaktadır. Bu sonucun ortaya çıkmasında en önemli unsur; uç ürünler üretimi ve pazarlama açısından gerekli çağdaş yatırım ve tekniklerin gerçekleştirilememiş olmasıdır. Doğadan çıkarılan bor minerallerinin doğrudan tüketimi, diğer madenlerde de olduğu üzere sözkonusu değildir. Birtakım cevher zenginleştirme işlemlerine tabi tutulmaları gerekmektedir.

  Alıntı ile Cevapla