ABD’nin Wyoming eyaletindeki büyük linyit rezervleri son 25 yıl içinde, ileri teknolojiler kullanılarak bulunmuştur. Ayrıca, ABD Enerji Bakanlığı, temiz kömür teknolojilerinin gelişmesini sağlayacak bir program çerçevesinde son 10 yıl içinde 6 milyar dolar düzeyinde para harcamış ve temiz kömür üreten prosesler geliştirmiş, temiz kömür üretmek için yatırım yapan şirketlere önemli sübvansiyonlar uygulamıştır. Ayrıca, North Dakota ve Pitsburgh’da yer alan enerji araştırma merkezlerinde çok sayıda yüksek verimli yeni kömür teknolojileri ve kükürt arındırma sistemleri geliştirilmiştir. ABD’de kömürden enerji üretimi için yeni geliştirilen yakma teknolojileri, yüksek kalorili kömürleri yakmayı hedeflemişlerdir. Akışkan yatakta yakma sistemi enerji üretiminde önemli bir yer tutmaktadır. OECD raporlarına göre, dünya fosil yakıt tüketimi 1993-2010 yılları arasında, yılda %2.2 oranında artış gösterecektir. Bu artışlar genelde jeolojik ve üretim şartları uygun, kömür ihraç eden ülkelerde olmaktadır. Üretimi düşen ülkelerde de açığın önemli bölümü yine kömürle dengelenmektedir. TÜRKİYE MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜN VE MADEN MÜHENDİSLERİNİN GÜNCEL DURUMU
GENEL MADENCİLİK SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME Cumhuriyetle birlikte hedeflenen sanayileşme olgusu sonucu madencilik ön plana çıkarılarak ayrıcalıklı bir sektör olarak ele alınmış, birçok kurumun alt yapısı hazırlanmış ve kanun, tüzük, yönetmelikler hızla çıkarılarak yürürlüğe konulmuştur. Aynı anlayışın ilerleyen yıllarda devam ettiğini maalesef söyleyemeyiz. Günümüzde de madenlerimize dayalı sanayileşmenin yeterli düzeyde gerçekleştirilmemiş olması nedeniyle maden üretimimiz, mamul maddeye dönüştürülmeden ağırlıklı olarak ara ürün ya da hammadde boyutunda kalmıştır. Ayrıca, 24 Ocak Ekonomik Kararları ile uygulamaya konulan ihracata dönük sanayileşme politikaları sonucunda; ithalat artışı engellenemediği gibi teşvikli ucuz ithal hammadde girdileri karşısında madencilik sektörü eşit olmayan koşullarda rekabet edemediğinden özellikle özel sektöre ait işletmelerin bir kısmı kapanmış veya gelişmeleri önlenmiştir. Sektörlerde her türlü soruna ve ihmale karşın kar edebilen kuruluşlarımız, karlarını aramacılığa ve teknolojik gelişmelere ayırmamış, madenciliğin kendi yarattığı artı değer dahi madenciliğe aktarılmamıştır. Bu olumsuz gelişmeler içinde maden üreticilerimiz birbirleriyle rekabete girmiş ve bunun sonucunda bir çok ürünün iç ve dış piyasalardaki değerleri neredeyse yarı yarıya düşmüştür. Bilinçsiz rekabet madencilik sektörünü, bilim ve teknoloji kullanımından, ileriye dönük planlamalardan uzak, işçi sağlığı, iş güvenliği ve çevreninde göz ardı edildiği bir anlayış içerisinde, her türlü iş makinesiyle herkes tarafından yapılabilir bir sektör haline getirmiştir. |