b) Yürürlükteki 3213 sayılı yasanın aksayan maddelerinin değiştirilmesi, taşocakları, Maden Kanunu kapsamına alınması, 1984 yılında çıkarılan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, günün koşullarına göre, yeniden düzenlenmesi, ayrıca madencilik sektörünü ilgilendiren, değişik bakanlıklar tarafından çıkarılan kanun, tüzük ve yönetmelikler iyi incelenerek, üretimi engeller boyuttaki maddelere karşı çıkılması, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün ülke düzeyinde teşkilatlanması için yasal altyapı hazırlanması gerekmektedir. Ancak, bugün gelişmekte olan Türkiye’nin ucuz, güvenilir ve yeterli miktarda enerji talebinin karşılanması yönelik politikalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı aşmış olup ETKB’nin gündeminde her zaman enerji sorunu bulunmaktadır. ETKB bugünkü yapısıyla madenciliğin sorunlarının çözümüne ilişkin yasa ve yönetmelik değişikliklerini gerçekleştirememektedir. c) Madencilik farklı Bakanlıklar bünyesinde ayrı Yasalar ile yürütülse de madenciliğin sorunları ortaktır. Ülke içi taşıma maliyeti ocak içi üretim maliyetinin çok üzerinde gerçekleşmekte, arama çalışmaları finansman ve teçhizat yetersizliğinden yapılamamakta, MTA’nın aramalarda işlevsiz hale getirilmiş olması nedeniyle gerekli rezerv geliştirme ve teknolojik araştırma çalışmaları yapılamamaktadır. Önemli ölçüde enerji üreten ve tüketen bir sektör olan Madencilik Sektörüne; elektrik, su, yol, liman ve pazarlama gibi altyapı hizmetlerinde hiç bir teşvik sağlanmamaktadır. d) Cumhuriyet ile birlikte gelişmiş, kurumsallaşmış kurumlar olan ve bugün farklı Bakanlıklar altında çalışan TKİ; ETİ HOLDİNG, TTK; MTA, TDÇİ; KBİ gibi büyük madencilik Kuruluşlarına yeterli düzeyde sahip çıkılamamaktadır. 1935 Yılında 2804 ve 2805 Sayılı Yasalar ile MTA ve Etibank’ın kurulması ile birlikte Madencilik kısa bir zaman içerisinde her alanda patlama yaptı. 1978 Yılında 2172 Sayılı Yasa ile Linyit Ruhsatlarının birleştirilerek havza madenciliğine geçilmesi ile linyit üretimi 5 kat arttı. Yine aynı Kanun kapsamında Bor ruhsatlarının Etibank’a devredilmesi ile birlikte Bor ihracatı 10 kat arttı. 1985 yılında Mermerin 3213 Sayılı Maden Kanunu kapsamına alınmasıyla Mermer Üretimi değer bazında 25 kat arttı. Ayrıca, 1960’lı yıllarda, 1961 Anayasa’sının getirdiği demokratik ortamda, Madenciliğe dayalı sanayi yatırımlarının büyük bir kısmı o yıllarda gerçekleştirildi. |