07-02-2007, 10:01
|
#53 |
| Guest | 1- Namus, şeref, itibar veya haysiyete tecavüz edilmesi veya hakarette bulunulması. 2- İtibar kuracak veya şöhret, meslek veya servete zarar verebilecek bir hususun isnat edilmesi. 3- Rıza hilafına hususi veya ailevi işaa edilmesi veya teşhir olunması hallerinde 1 seneden 3 seneye kadar hapis ve ağır para cezalarına hükmolunur. Madde 2 – 1. maddede yazılı cürümlerden dolayı tahkikat yapılması şikayete bağlı değildir. Madde 3 – Devletin siyasi ve mali itibarına dokunabilecek veya kamunun telaş veya heyecanını mucip olabilecek yahut kamu nizamını veya halkın devlete karşı beslediği itimat ve emniyeti sarsabilecek yalan haber yazanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis veya ağır para cezalarıyla cezalandırılır.100 Bu kanunun işletilmesiyle Zaman, Ulus, Milliyet, Cumhuriyet, Yenigün, Dünya, Vatan, Tercüman, Yeni Sabah başta olmak üzere birçok gazetenin sorumluları, yazarları için sayısız dava açıldı, mahkumiyet kararları verildi.101 Öte yandan, cevap ve düzeltme hakkı konusunda savcılara tam yetki verilmesi, gibi olağanüstü yollarla basının eli kolu bağlanmak istenmiştir. Bu tarihten sonra “6 – 7 Eylül 1955” gibi toplumsal olaylar nedeniyle ilan edilen sıkı yönetim dönemlerinde de, basına çeşitli yasaklar getirilmiştir.102 Demokratik bir seçimle çok partili hayata geçildiğinde, iktidara gelen kadroların hemen hepsi, tek parti döneminde CHP içinde politika yapan kişilerdi. Yıllarca tek parti disiplini içinde bulunan bu kadrolardan bir seçimle iktidara geldikten sonra, eski alışkanlıklarını terk etmelerini, demokrasinin tüm gereklerini yerine getirmelerini beklemek yanlış olmuştur. Tek parti döneminin en büyük özelliği olan eleştiriye tahammülsüzlük, DP yöneticilerinde de açıkça görülmüştür.103 |
|
| |