Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 11:12   #34
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II.Dünya Savaşından sonra Avrupa ideolojik, ekonomik, asgari bölümlere ayrılmıştır. Batı Avrupa çok çabuk yeniden gelişirken Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinde stalenist (Satalanist düşünceyi savunan. Sertlik ve milliyetçilik aşırı hakimiyeti, komünizmin mutlak hakimiyeti) kültür ve diktatörlük yeniden yer bulmuştur. Bu günkü Orta Avrupa'daki sanatların biçimselleşmesinde hâlâ bu kültürün etkileri vardır. Avrupa sanatı özel bir yönde ilerlerken toplumsal ve insanlık problemlerini de ele almaktadır. Almanya'daki sanat ortamının ekol yönleri klasik natüralizmden, ekspersyonizme, post sürrealizme inşacı yaklaşımı söz konusudur. Doğu Almanya'da ise sadece natüralist ekolden çizgi ekspresifine kadar hafif imaj söz konusudur. Bienal yapılırken 1980'li yıllardan itibaren çizgisel grafik eserlerin kıtadaki toplam grafiksel çizimleri belgelemek, ekollerine göre göstermenin gerekli olduğuna inanmışlardır. Grafik ise, sunum amaçlarında özgürdür ve kesinlikle belirli bir oluşum söz konusudur. Bienal yapılırken el becerisinin varlığının kanıtlanmasının gerekli olduğu söyleniyor. Kıtalardan gelen grafiksel çalışmaların çoğunluğu kesinlikle sınırlanamaz.
Avrupa sanatının içinde, çok çeşitli eğilimlerin biçimlenmesi, toplumsallık, sanatçıların yaşayışları, sanatçıların çevreleri, dünyanın yeniden yorumlanması yer almaktadır. Yeni eğilimlerin periyodik olarak devam etmesi, bireyselliğin ön plana çıkması, kategorilerin sınırlanması, uzmanlaşması söylenebilir. Politik, ekonomik bilgilerin Avrupa ülkelerini olumsuz etkilediği sürece ulusal kültür bilincinin bağlantılı bir öğesi olarak, karşıt harekete hizmet eder. Ulusal bilincin hiçbir şekilde engel olamayacağını da göz önüne almak gerekir.
  Alıntı ile Cevapla