Osmanlı tarihinde Abdulhamid’in otuz buçuk yıllık diktatörlük yönetimini kapsayan ve bu nedenle istibdat dönemi olarak nitelendirilen, özgürlüklerin en fazla kısıtlandığı yıllar, Türk basınının en karanlık çağıdır. Önceleri yalnız siyasi yayın yapan gazeteler sansüre tabi tutulurken, 1881’den itibaren sansür şiddetini biraz daha artırmış, tüm gazete ve dergiler sansür kapsamına alınmıştır. 1898 1900 ve 1901 tarihlerinde çıkarılan iradeler, bütün devlet güçlerince, fikir müesseselerine karşı adeta bir tedhiş eylemine girişilmiş olduğunu kanıtlamaktadır. Gazetelerin kapatılması, yazarların cezalandırılması, gazete imtiyazlarının kaldırılması gibi idari ve keyfi kararlarla basın özgürlüğü tamamen yok edilmiştir. İstibdat dönemi basın tarihimizin sönük ve cansız yıllarını kapsamaktadır. Hergün şiddetini biraz daha arttıran sansür ve idari baskı sistemi gazeteleri ürkütmüş ve sindirmiştir. Papadopulas ve Şemsedin Sami’nin birlikte çıkardıkları Sabah, Ahmed Mithat’ın kurduğu Tercüman-ı Hakikat Ahmed Celvdet’in (Türk Gazetesi) başlığı ile yayınladığı İkdam, Murat Bey’in çıkardığı Mizan bu dönemde yayınlanmaya başlayan ve daha sonra da yayınlarını sürdürecek olan belli başlı gazetelerdir. |