Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2007, 15:39   #217
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Botanik müzesi, bahçe bitkileri ve geniş kütüphanesiyle ünlü Brünn Manastırını seçti. Buradan 25 yaşında papaz ünvanını alan Mendel'in artık tek amacı vardı, daha geniş araştırma olanakları bulabileceği bir ortaokula öğretmen olarak girmek... Mülakat için girdiği kurulla uyuşmayan yöntemi ve tutumu sonucunda bunu başaramayan Mendel için artık tek bir seçenek kalıyordu, manastırda çalışmalarına devam etmek...

Canlılarda özelliklerin kuşaktan kuşağa geçişi, Mendel'in öteden beri ilgisini çekmişti. Herkes yeni doğan bir yavrunun özelliklerinin anasından babasından aldığı özelliklere bağlı olduğunu biliyordu ama bu aktarımın matematiksel bir izahı bir türlü açılamamıştı. Mendel, bezelyeler konusundaki çalışmasına bu yanıtı bulmak amacıyla başlar.Çalışmasını 2 çeşit bezelyenin sarı-yeşil, buruşuk -düzgün, yuvarlak- köşeli gibi yedi karşıt özelliği baz alarak yürütür.Buna göre boylu ve bodur türleri çaprazladığında ilk kuşağın tamamen boylu olduğunu görür. Melez ürünü kendi içinde çaprazladığında ise, bu sefer yeni nesil bezelyelerin 3/4'ünün büyük kısmının boylu bir kısmını ise, bodur olduğunu gözlemler. Buna göre 1064 bezelyenin 3/4'ü boylu 1/4'ü ise bodur oranını vermektedir: Sayı büyüklüğünden kaynaklanan sapmaları çıkarttığında 3:1 oranı ortaya çıkar.

Bu durumun iyi anlaşılması açısından bir kaç noktanın açıklık kazanması gerekmektedir:

1. Döllenmede bezelyelerin eril dişil cinsi önemli değildir.

2. Dişi yada erkek her canlı taşıdığı her özellik için baskın ve saklı iki faktöre uyumlu olarak bir görünüş sergiler. Mesela bezelyelerde ilk nesilde Bb melezinde ortaya çıkan B(boylu) baskın karakterdir, b(bodur) özellik ise, saklı olarak mevcuttur kendisini sergileyemez

3. Dişi ve erkekte her üreme hücresi faktörlerden yalnızca birini taşır.Yani her yavru belli bir karakter bakımından iki özellikle gelir.

4. Baskın ve saklı karakterler döllenme esnasında karışmaz her biri kendi özelliğini korur. Baskın karakter Bb ve BB koşullarında saklı karaktere karşı güçlüdür. Saklı karakter ise dişiden ve erkekten gelen genlerden ikisinde de b olması durumunda devreye girer.Yani yavru bodur(b) ise bu anadan da babadan da gelen genlerin bb olmasını gerektirir. Ama baskın karakter için Bir tanesinden B gelmesi yeterlidir.

Mendel teorisi, Darwin'in evrim kuramının başlangıçta cevapsız bıraktığı önemli noktalara da cevap bulmaktadır. Evrimi doğal seleksiyonla açıklayan Darwin de herkes gibi ana baba özelliklerinin yavruda kaynaştığını varsayıyordu. Bu doğru olsaydı, doğal seleksiyonla üstünlük kazanan özelliklerin kuşaklar boyu zayıflaması gerekirdi. Örneğin çok hızlı koşan biriyle normal hızda koşan bir birey çiftleştiğinde yeni nesilin ikisinin arasında bir hızda koşması gerekirdi. Darwin de bunun böyle olmadığını biliyordu.Bu bakımdan özelliklerin önceki kuşaklardan olduğu gibi ve ayrı karakterler olarak yavruya geçtiği düşüncesi Mendel'in kanunlarının getirdiği bir açıklamadır.

Mendel, bu kuramı 1865'de sundu. Ancak maalesef hayattayken bu kuramın dikkate alındığını göremedi. 35 yıl sonra kuramın özü Devries ve Wiessmann gibi bilim adamlarının çalışmaları olmasaydı, Mendel'in bu çalışmaları belki de sonsuza kadar kapalı kapılar ardında kalacaktı...
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla