Aslında bu olay son yıllların acımasız rekabetinden kaynaklanmamıştı. Bir süreden beri bu yol tercih edilmişti. Bu yapılırken tüm değer yargıları da ortadan kaldırılmıştı. Artık rekabet ediyoruz diyenler her alanda başıboş kalmışlardı. Doğrudan reklam verenlere gidiliyor, onlara koşullar öneriliyordu. Bizden başkasına reklam vermeyeceksin diyenler olduğu kadar reklam ajansımızı aradan çıkartın diyenler de bulunuyordu. Afişe fiyatlar unutulmuş, indirimler artırılmıştı. Bir reklam ücreti karşısında ikincisini yayınlatmak meşru hale gelmişti. Nitekim gazeteler bir sizden bir bizden kampanyaları başlatmışlardı. Reklam mesajlarında aşağılayıcı sözlerin yer alması da adet haline gelmişti. Uluslararası tüm kurallar terkedilmişti, reklamlarda çarpıtmalar ve tatsız espriler ağırlık kazanır olmuştu. Bütün bunlar yaşanırken, nedense ne ticaret odaları, ne reklam ajansları, ne de medya mensupları bir eyleme geçmeyi düşünmemiş veya düşünmekten kaçınmışlardı. Çünkü karşılarında büyük güçler vardı, onlara karşı durmak yok olmakla eş anlamlıydı. Büyük gazetelerin bu girişimleri öylesine arttı ki; şimdi bu kaosun nasıl çözümleneceği düşünülmeye başlandı. |