Böylesi bir toplumsal yaşamın varlığı ve yeniden üretimi, birey ve toplum boyutunda bize özgü yanları da yaşayarak kendimize model aldığımız sistem için yaşamsal bir önem taşımaktadır. Böyle bir sistem içinde yaşadığımız; çağımız bir korku çağıdır. Dünya toplumu, ortalama bireyin kavrayabileceğinden çok daha fazla karmaşıklaşmıştır. Bilgisayarların denetimindeki bilgi üretimi, yüzlerce işçinin emek gücünü ve becerisini içeren makinaların üstlendiği madde üretimi ve bürokrasilerin kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği karar üretimi karşısında birey kendisini yalnız, güçsüz ve yabancılaşmış buluyor. Bu saptama kendisine eşitsizliği, yabancılaşmayı ve şiddeti temel almış bir sistem içinde kalan bireyi anlatmaktadır. Böylece kendi dışında şekillenip, kendisine sunulan bu dünya haritasını bireyin, bilişsel düzeyde kendi yaşam deneyimleri aracılığıyla özümseyebilmesi ve anlamlandırabilmesi olanaksız hale geldiğinden, radyo ve televizyonun karşısına geçtiğimizde, elimize bir gazete aldığımızda, bizlere hiç benzemeyen, bambaşka düşünen, hiç tanımadığımız, kaderlerini etkileyemediğimizi insanlarla paylaştığımız bir dünya yaşıyor olmaktan korku duyuyoruz. Çünkü, çok az şeyi bildiğimizi, çok az şeyi denetlediğimizi anlıyoruz. Medyanın bireyler ve toplum üstündeki etkileri üzerine kafa yoran iletişimcilere göre, bir insanın kendi kararıyla yaşamına son vermesi yada çevresindekilere şiddet uygulaması, yakın çevresi üzerinde olduğu kadar toplum üzerinde de derin izler bırakıyor. Dolayısıyla, şiddet olaylarının yazılı ve görsel medyada yer alması, şiddet uygulayan kişinin, hayatında hiç tanımadığı, görmediği kitlelere (okur/izleyici) bile ulaşarak onlar üzerinde etkili olmasına neden oluyor. Şiddet haberlerinin bireyler üzerinde yarattığı olumsuz etki öyle afaki bir düşünce değil; çünkü geçmişte yaşanmış kötü örnekler ve bunlardan alınmış dersler var. Bir gazetede ya da televizyon kanalında yayınlanan şiddet olayları, ne kadar uzun ve detaylı verilirse, ertesi günlerde bu şiddetten kopya çeken bir başkası, aynı yöntemleri kullanarak çevresindekilere ve kendine şiddet uyguluyor. |