Bu ilişkinin farkına varan çılgın aşık, sevgilisini beraberlikten vazgeçiremeyince arkadaşları 39 yaşındaki Vahit Keskin ve 25 yaşındaki Abdullah Bölükbaşı ile birlikte, sekiz ay önce akşam saatlerinde dükkanını kapatıp evinin yolunu tutan Mehmet Yılmaz’ın önünü kesti. Urgancı ve arkadaşları, bakkalın başına ****la vurup öldürdüler, daha sonra da Esentepe Mahallesi’ndeki boş bir araziye gömdüler. İlişkide bulunduğu bakkalın ortadan kaybolmasından şüphelenen Fatma Bulut, olayın üzerinde ısrarlı durmaya başladı. Fatma Bulut, dostu Hüseyin Urgancı’yı sıkıştırınca bakkal sevgilisinin öldürüldüğünü öğrendi. Hüseyin Urgancı ve arkadaşları, Çaybaşı mahallesindeki evinde 47 yaşındaki Fatma Bulut, kızları 14 yaşındaki Fatma ve 17 yaşındaki Duygu’nun içkilerine zehir karıştırdı. Anne ve iki kızı baygınlık geçirince, Hüseyin Urgancı iki arkadaşının yardımıyla sevgilisini ve çocuklarını önce iple boğdu, sonra da Merkez’e bağlı Kumkısık köyü yakınlarındaki pamuk tarlasına gömdü” (Hürriyet 07.02.1990: 3). “Bir ihanet, dört can aldı. Yasak aşk katliamı. Denizli’deki benzeri ancak polisiye filmlerde görülen cinayetler zinciri şöyle gelişti; Fatma Bulut, iddiaya göre bir yıl kadar önce mahallenin genç bakkalı Mehmet Yılmaz ile ilişki kurdu. Ancak Hüseyin Urgancı olayı öğrenmekte gecikmedi. Karısı ile Mehmet’i bir süre izledikten sonra korkunç planı hazırladı. Hüseyin Urgancı karısı ile kızlarının evde olmadığı bir sırada Mehmet Yılmaz’ı bir bahane ile eve çağırdı. Çayına uyuşturucu koyarak bayılttığı Mehmet Yılmaz’ı arkadaşı Vahit Keskin ile boğarak öldürdü. İki cani bakkalın cesedini şehir yakınlarındaki bir tarlaya götürerek gömdüler. Hüseyin Urgancı aşırı derecede sarhoş olduğu bir gün, karısına ‘Mehmet’in seninle ilişkisi vardı, bu nedenle onu öldürüp gömdüm’ dedi. Durumu kızları Duygu ve Fatma Başar’a anlattı. Anne ile kızları plan yaparken, kendileri için hazırlanan korkunç sondan habersizdi. Hüseyin Urgancı bir ara karısının ve iki üvey kızının yemeklerine kuvvetli bir uyuşturucu koydu. Yemekten sonra kendilerinden geçen Fatma Bulut ve iki kızı, Hüseyin Urgancı ve Vahit tarafından boğularak öldürüldü. Katiller daha sonra kendilerine yardım etmesi için Abdullah Bölükbaş isimli gençle anlaştılar. Cesetleri çarşaf ve battaniyelere saran caniler şehir dışında bir pamuk tarlasına gömdüler” (Günaydın 07.02.1990: 3). “Bu nasıl anne? Önce öldüresiye dövdü, sonra da 2 çocuğunu yaktı. İzmir’de cinnet geçiren Ruhane Taşdemir adlı kadının evinden önce çığlıklar sonra da dumanlar yükseldi. Gözü dönmüş çılgın anne, iki çocuğunu salonun ortasına yatırmış ve üzerlerine kor ateş atarak yakmıştı. Bayraklı 1620 sokak 40 numaralı evlerinde çocukları ile birlikte yemek yiyen anne Ruhane Taşdemir bilinmeyen bir nedenle cinnet geçirdi. Eline sobayı karıştırmakta kullandığı demir çubukları alan kadın, çocukları öldüresiye dövmeye başladı. |