Bu durumla ilgili gazetelerden örnekler; “Emlak Bankası deniz, Yemeyen Domuz. Emlak Bankası dosyası açıldıkça sokaktaki sıradan vatandaşın dışında herkesin avantadan pay aldığı büyük bir soygun-yolsuzluk sistemi ortaya çıkıyor” (Sabah, 13.05.1992, s.1). “Vah uyanıklar! İstanbul’a gelen bazı milletvekillerinin otel indirimleri kaldırıldığı için, Türkiye’nin en pahalı hastanesini sağlık kontrolü bahanesiyle otel gibi kullandıkları ortaya çıktı” (Hürriyet, 07.08.1992, s.1). “100 milyarlık projede okus-pokus. Gizli eller, inşaat başlamadan bir tesisin kullanım alanını esrarengiz şekilde büyüttü” (Hürriyet 22.09.1992: 1). “Vergi ödemeyene devletten ödül. Cumartesi açıklanacak ekonomik paketle vergi affı getiriliyor. Vergisini ödemi yenlere kolaylık sağlanarak para cezaları hafifletilecek” (Hürriyet 16.01.1992: 1). “Çağlar ‘Ben de vergi kaçırdım’. Demirel’in sağ kolu, kabinenin en zengin adamı, Devlet Bakanı Cavit, Hürriyet’in sorularını açık yüreklilikle yanıtladı, ‘Ticaretle belirli bir yere gelinceye kadar kurallara uymuyorsunuz. Verginizi tam vermiyor, bazı yerlerden kaçırıyorsunuz. Aksini söylersek yalan olur. 80 öncesine kadar ben de buna dahildim. 80’den sonra, büyüdükten sonra... hele politikaya atıldıktan sonra, her şey yasaldır” (Hürriyet 22.12.1991: 1). “Hayırlı işler Cavit Bey. Devlet Bakanı Cavit Çağlar, ‘paramız çok’ diyen petrol zengini Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’e, Bursa’daki fabrikasında ürettikleri malları överek pazarlamasını yaptı” (Hürriyet 05.08.1992: 1). “ ‘Bunlar götürmeye alışmış. Herhalde şimdi götüremiyorlar ve huzursuz oluyorlar’ Dum Dum Kurşunu adı verilen köşede şu spotlar seçilmiş; “ ‘Babalarına dua etsinler. Otursunlar oturdukları yerde, oturup babalarına dua etsinler’. ‘Durmadan zam yapıyor. Sen arabaya her ay zam yapacaksın. Sormazlar mı... 4 aydır ne enflasyon var da zam yapıyorsun?’. ‘Kendilerini ne sanıyorlar? Ne zannediyor bunlar kendilerini? TÜSİAD nedir? Bir kulüp. Biz ülkeyi kulübe mi yönettireceğiz?’ ‘Rahmi Efendi’nin yatı. Rahmi Efendi, binecek yatına okyanuslarda gezecek, sonra kalkıp Türkiye’yi yönetecek’” (Hürriyet 13.09.1992: 1). |