Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2007, 10:55   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Siyasal haklar bakımından kadın ile erkeği aynı konuma getiren bu kanun ile Türkiye’nin daha demokratik bir görünüme kavuşması ve siyasal katılımın boyutlarının genişletilmesi gibi amaçların ağırlık taşıdığını söylemek mümkündür.[14] Zira 1930’lar aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün de isteği doğrultusunda kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası ile Türkiye’de çok partililiğe geçişin yaşandığı bir dönemdir.
II. TBMM’ne Seçilen İlk Kadın Milletvekilleri
5 aralık 1934 tarihli kanunla milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde eden kadınların pek çoğu bu gelişmeyi büyük bir memnuniyetle karşıladılar. Bu maksatla 6 Aralık’ta bazı Ankaralı kadınlar Mustafa Kemal Atatürk ve diğer büyüklere teşekkür için Halkevi’nde bir toplantı düzenlediler ve ardından Meclise giderek memnuniyetlerini belirttiler.[15]
İstanbul’da da bu amaçla çeşitli mitingler yapıldı. Beyazıt Meydanında gerçekleştirilen bir mitingde Kadınlar Birliği’nden Saadet Rifat isimli bir hanım yaptığı konuşmada konu ile ilgili duygularını ifade etti.[16]
Kadınların ilk kez katıldığı 1935 yılı seçimleri, iki dereceli seçim sistemi ve tek parti olarak Cumhuriyet Halk Fırkası’ (CHF)nın bulunduğu bir ortamda yapıldı. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de büyük ölçüde kadın ve erkek adaylar parti üst kademeleri tarafından belirlendi. Seçimlere gerek müntehib-i sani (ikinci seçmen) olarak gerekse milletvekili adayları olarak kadınların ilgisi ve katılımı oldukça fazlaydı. 8 Şubat 1935’te yapılan seçimlere katılım, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde % 80’lere varmıştı ve söz konusu şehirlerde oy verenlerin % 48’e yakınının kadınlardan meydana geldiği ifade ediliyordu[17].Kadınların da katıldığı ilk seçimler olmasına rağmen katılımın fazla olması , onların konuya olan ilgilerini ortaya koyması açısından olumlu bir gelişmedir.
  Alıntı ile Cevapla