Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2007, 10:59   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Cumhuriyetin ilk beş yılında eğitim (1923 – 1928)

Bu beş yıllık dönemi, önceki ve sonraki dönemlerden ayıran iki önemli özellik, Tevhid-i Tedrisat (1924) ile Harf Devrimidir. (1 Kasım 1928). Ne Osmanlı İmparatorluğu’nu düze çıkartmayı batılılaşmakta gören Tanzimat ve Meşrutiyet aydınları ne de Atatürk sonrası yöneticileri bu boyutlarda reformları gündeme getirmemiş ve göze alamamışlardır. Ancak, söz konusu iki devrimin de yasal birer düzenleme olduğu dikkate alındığında, denilebilir ki her düzeydeki eğitim kurumlarını çağdaş yapılara, kadro ve örgütlere kavuşturucu, büyük yatırımları gerektiren ve aynı zamanda yasal düzeydeki reformların da gereği olan yeniliklere esaslı biçimde yaklaşılmamıştır.

Milli Şef Dönemi (1938 – 1950)
Bu dönemde Hasan Ali Yücel’in izleri görülmektedir. Hükümet değişikliğine rağmen, Cumhurbaşkanı ve Milli Şef İsmet İnönü ile olan yakınlığı ve eğitim işlerindeki ortak anlayışları sayesinde 8 yıl görevde kalabilmiş; ne Osmanlı Maarfi Nazırları ne de Cumhuriyetin kendisinden önceki ve sonraki bakanlarından hiçbiri, Yücel kadar uzun süre ve esaslı girişimlere önayak olarak bu mevkide kalamamışlardır. Eğitimci kökenli oluşu öğretmenlikten genel müdürlüğe, müfettişliğe kadar kademelerde görev alması, ozanlığı, yazarlığı onu ötekilerden ayıran özelliğidir. Ama asıl önemli olan döneminin Türk eğitiminde bir altın çağ oluşudur.
  Alıntı ile Cevapla