15 Ağustos'ta Kireçtepe'den üstün kuvvetlerle saldırıya geçen düşman ordusu savaşın ilk safhalarında başarılar elde etmişlerdir. Ama bu esnada kendilerine karşı mücadeleye girişen Gelibolu'daki Jandarma Alayı bunları durdurmaya muvaffak olmuştur. Düşman birlikleri ummadıkları bir şekilde mıhlanıp kalmışlardır.
İngiliz savaş kabinesinin, umut bağladığı bu güzel plân, kesin bir sonuç getirememiş, o önce kuşatma sonra çıkarmayla devam eden mücadele Türk kuvvetlerin İngilizleri dehşete düşürecek şekilde mücadele etmesiyle tekrar mevzi savaşlarına dönmüştür.
İki tarafında yorgunluğu sebebiyle önemli bir taarruz hareketi görülmüyordu. Siper mesafeleri 10 metreye kadar düşmüştü. Artık cephede, el bombası ve yer altından tünel açarak dinamitle karşı taraf siperlerini havaya uçurmaya çalışıyorlardı. Bununla birlikte bazı zamanlarda düşman ordusu mevzilerimizi kara ve denizden ateş altına alıyordu.
Çanakkale Savaşlarında en önemli silahlarımız "Mavzer" ve "Süngü" idi.
İngiliz Harb Kabinesi 7 Kasım 1915'te Çanakkale'yi boşaltma kararı verdi. Düşman kuvvetleri 20 Aralık 1915'te Anafartalar-Arıburnu, 8 Ocak 1916'da Seddülbahir bölgelerinden çekilmeye başladılar. Düşman, ordusunu Selanik ve Sina'ya sevketti. Türk ordusu birkaç ay sonra ise kuvvetlerini Doğu Cephesi ve Suriye'ye kaydırdı.
Savaş sonunda tarafların tahmini kayıpları ise şöyledir: |