, Ankara Hükümeti bütün devlet fonksiyonlarını yapmaktadır” demek suretiyle bunu açığa vurmuş oluyordu. Bu anlayış ve görüş, İngiliz hükümetince de benimsenmiş olmalıdır ki, 25 ocak 1921’de Lord Curzon, Paris’teki bir toplantıda, Osmanlı delegeleriyle birlikte Ankara temsilcilerinin de Londra’da yapılacak bir Konferans’a da’vet edilmelerini teklif etmişti. Onları bu yöne döndüren türlü sebepler arasında Ankara’nın gittikçe güç kazanması, Müttefikler arasındaki bağlantıların zayıflamaya başlaması, İstanbul ve Hilafet meseleleri yüzünden, Müslüman tebaalarıyla aralarının açılması, elbette başta gelen sebeplerdir. Bu arada Irak’taki durumun da, İngilizleri rahatsız ettiği görülmektedir. Gerçekten, İngiliz işgalinden sonra bu bölgede bir sükunet meydana gelmemiş, Iraklıların bir kısmı onlara karşı cephe almış ve Cemiyyet-i Hilâliyye adı ile kurulmuş olan bir dernek de İngilizler aleyhine harekete geçmişti. Irak’ın sözü geçer kişilerinden, ulemasından kurulmuş olan ve Irak’ın tekrar Osmanlı hâkimiyyetine girmesini isteyen bu cemiyyetin, İngilizler aleyhindeki propagandası çok etkili olmuş, hatta bu yüzden bazı aşiretlerin ayaklandıkları görülmüştü. Onlar İngilizleri ve Şerif Hüseyin soyunu da istemiyor, “Hükümet-i Osmaniyyeden,, başka hükümet kabul etmiyorlardı. Onun için İngilizlerin zayıf durumda bulunduğunu ve beş altı tabur askerle iki batarya top gönderilirse Irak’ın yeniden Türkiye’ye bağlanabileceğini Türk hükümetine bildirmişlerdi. |