. Buna karşı Bouillon, Bekir Sami. Bey ile yapılan anlaşmanın esas olarak ele alınmasını, bu arada Misak-ı Milli’ye aykırı düşen noktalar üzerinde tartışma yapılmasını ileri sürdü. Fakat Mustafa Kemal Paşa’nın ısrarı karşısında Misak-ı Milli’yi okuyup anlamak için konuşmaların geri bırakılmasını istedi. Bu sebeple Misak-ı Milli’nin maddeleri teker teker kendisine okundu, açıklandı. Üzerinde en çok durulan mesele kapitülâsyonların kaldırılması ve Türkiye’nin tamamıyla özerk bir hale gelmesi meselesi idi. Ankara “Siyasi mâli, adli, askeri, harsi ve ilâ... her hususta istiklâl-i tam ve serbesti-i tam” istiyor, “Bunu te’min ve istihsal etmeden sulh ve sükuna mazhar” olunacağına inanmıyordu. İşte bu önemli meseleler yüzünden konuşmalar pek çetin oldu ve sonunda Bouillon, “Bunun zaman meselesi olduğu kanaatini izhar etti”. Bir ara müzâkerelere, Adana bölgesinde Yenice yakınındaki Kütüklü köyünde devam olunmuş, bu arada Ankara’ya gidip gelinmiş, fakat bir türlü bir uzlaşmaya varılamamış ve Franklin Bouillon Fransa’ya dönmüştü. Bu sıralarda Türkler lehine bazı olaylar cereyan etti, 20/21 Haziran’da, küçük Türk kuvvetleri karşısında Fransızlar Zonguldak’ı Yunanlılar Adapazarı’nı, biraz sonra da İtalyanlar (5 Temmuz 1921’de) Antalya’yı terk ettiler. Ancak 5 Temmuz’da başlayan Yunan saldırısı hızlı bir gelişme göstermiş ve Türk ordusu Sakarya doğusuna çekilerek orada yaptığı savaş sonunda büyük bir zafer kazanmıştı. |