İşte bu görüşmeden sonradır ki, Rus Dışişleri elemanlarının tutumunda büyük bir değişiklik meydana geldi ve çalışmalar hızlı bir tempo ile ilerledi. Geçi Batum’un, Türkler tarafından işgali durumu biraz gerginleştirdi, fakat sonun da bu şehrin Ruslara bırakılması normal halin geri gelmesinin başlıca sebebi oldu ve 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma, Büyük Millet Meclisi Hükümetinin dış politikadaki büyük başarılarının ilkidir. Çünkü bu antlaşma ile Ruslar, “Misak-ı Milli’yi” tanıyor; hiç bir şart ve kayda bağlı olmaksızın Kars, Ardahan ve Artvin’i Türkiye’ye bırakıyor, Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından tanınmayan bir antlaşmanın kendilerince de tanınmayacağını kabul ediyorlardı. Ayrıca bu antlaşma ile Türk – Rus sınırı çiziliyor, Ruslarca Türkiye’deki kapitülasyonların kaldırılması kabul ediliyor ve yine Ruslarca Türklere, “İki tümene yetecek kadar silah ve cephane” ile 10 milyon altın ruble verilmesi taahhüt ediliyordu. Bundan başka bu antlaşma ile tarihi Türk düşmanı olan Ruslar, başka Türk düşmanlarından uzaklaştırılmış ve bu suretle Türkiye’nin doğu sınırları güven altına alınmış oluyordu. |