Yunan çekilişini Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 1 Nisan 1921’de Metristepeden Ankara’ya bir telgrafla bildirdi. Bu telgrafın son cümlesi, “Düşman, binlerce maktulleri ile doldurduğu muharebe meydanını silahlarımıza terk etmiştir” şeklinde idi. Büyük bir rahatlık yaratan bu telgrafa “Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa” aynı günde, Batı Cephesi Komutanı için her zaman övünme sebebi olabilecek kelime ve cümleleri kapsayan bir telgraf ile cevap verdi. Mustafa Kemal Paşa’nın tebrikine karşı, Batı Cephesi Komutanının gönderdiği teşekkür telgrafı ise, bir yandan Mustafa Kemal Paşa’yı pek veciz ve en gerçek bir surette niteliyor, bir yandan da büyük bir alçak gönüllülüğü yansıtıyordu. Yunanlıların Bursa ve çevresinde toplanmış olan birlikleri İnönü üzerine harekete geçerlerken Uşak’taki birlikleri de Türk Güney Cephesi üzerine yürümüşlerdi. Güney Cephesi komutanı Refet (Bele) Bey’e verilen görev bu düşman birliklerini Dumlupınar mevzilerinde durdurmaktı. Halbuki Yunanlılar, 26 Mart’ta Dumlupınar mevzilerini ele geçirerek 27 Mart’ta Balmahmut mevziini ve 28 Mart’ta da Afyon’u işgal ettikten sonra Konya istikametine doğru yönelerek Çay – Bolvadin hattına kadar ilerlemişlerdi. Bu durum karşısında, İnönü’de Yunanlıları yenen Türk birliklerinden bir kısmı hemen Altıntaş’a doğru yola çıkarıldı ve bu suretle düşmanın yan ve gerileri tehdit altına alındı. Bundan ötürü Yunanlılar 7 Nisan 1921’de Afyon’u boşalttılar ve Aslıhanlarda beş gün süren çok çetin bir savaş yapmalarına rağmen yenildiler. Fakat bu arada Uşak’tan takviye aldıkları için Dumlupınar mevzilerinden atılamadılar. |